Merhaba, ben İstanbul’dan Merih. 27 yaşındayım ve bekar bir bayanım. Ailem İzmir’de yaşıyor ve ben de 4 yıldır çalışmak üzere geldiğim İstanbul’da yalnız yaşıyorum. Kızlığımı kaybedeli çok uzun zaman oldu, ama hiçbir zaman kızlık mevzusunu kafama takmadım. Çevremde bir hayli erkek var ve ben bunlardan güzelime giden kimileri ile beraber oluyor ve yaşamımı dolu dolu yaşıyorum. Erkeklerin beni gıda gibi bakmalarına ve taciz etmelerine daha lise senelerimden beri alışığım. Gerçeğinde onlara hak vermek gerekli, zira oldukça hoş ve çekici bir bayanım. 1.71 boyunda, kumral, ela gözlü ve balık etliyim. Özellikle göğüslerimin kocamanlığı ve popomun biçimi görümeye değer ve ben de bu özelliklerimle iftihar dinlerim.
Geçen hafta Çarşamba günü işten azıcık geç çıkmış ve malesef servisi kaçırmıştım. Olağanda taksiyle giderdim, fakat canım çok bunaldığı içinmidir öğrenmiyorum, nedense o gün Mecidiyeköy’den otobüse binmek usuma geldi. Otobüs durağının kalabalığı beni ilk başta oldukça ürküttü ve bırakmak üzereyken, arka arkaya gelen otobüsler düşüncemi değiştirdi. Saat 20:30 etrafıydı ve artık hava kararmıştı. Sırada önümde yaşlı bir kadın vardı ve dönüp dönüp bana bakıyor, sanki bana önündeki adamı şikayet eder gibi kaş göz işareti yapıyordu. Ben de merak ettim ve baktım. Kadının önünde kocaman yarı ve çok çirkin, inşaat emekçisi görünümlü bir adam, eli cebinde sürekli aletiyle oynuyor ve çevresine eksantrik eksantrik bakıyordu. Adam bir an ardı döndü ve göz geldik. Gerçekten ürpermiştim.
Neyse, 2-3 dakika sonra otobüse bindim ve en arka sıralara doğru ilerledim ve oturdum. Otobüs ilerlerken, o çirkin adamın da gelip bütün yanımda ayakta durduğunu farkettim. Daha sonra otobüsün kalabalıklaşmasıyla beraber, omzumda bir sertlik hissettim. O gün üzerimde dar ve göğüs dekolteli bir body ve yırtmaçlı uzun eteğim vardı ve ne yapsam göğüslerimin arasının yukardan görünmesini yasaklayamazdım. Adam başımda dikilmiş bir eli cebinde, omzuma dayanıyor ve göğüslerime gıdaymış gibi bakıyordu. Rahatsız olmuş ve hareketlenmiştim, ama adam oralı dahi değildi ve hali hazırda bastırıyordu. Kavradığım kadarıyla adamın aleti kalkmıştı, zira omzumda sezdiğim şey giderek gelişiyordu. Tek beden olmuştuk…
Köprüden çıktıktan sonraki ilk durakta ben ayağa kalktım ve en arkaya, sırça kenarına doğru ilerledim. Emelim bu adamdan kurtulmaktı. Ama tabi ki peşimden geldi ve arkama geçti. Otobüs kalabalıktı ve arkada resmen kapana kısılmıştım. Adam kalçalarıma iyice sabretmişti, ama ara ara değdirip sürüklüyordu. Artık ben de yavaş yavaş heyecanlanmaya başlamış ve merakla bana dokunacağı anı beklemeye başlamıştım. Otobüsün ani bir gaza yüklenmesi ile tekerrür yek beden olmuştuk ve artık ben de kendimi adama bastırıyordum. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu ve çevremdeki insanlar tarafından rahatlıkla anlaşılabilirdi. Amım iyice sulanmıştı ve yalnızca otobüsten indikten sonra erkek arkadışıma gitmem ve onunla sevişmem gerektiğini düşünüyordum. Arkamdaki yabani adam da artık resmen kerkinerek beni eteğimin üstünden sikmeye başlamıştı.
Otobüs Bostancı’ya geldi, ama ben artık çok makûs vaziyetteydim. Erkek dostum Adatepe’de oturuyordu ve oraya yürüyerek gidebilirdim. Bostancı’da otobüsten indim ve arkama bakmadan yürümeye başladım. Sahilden yukarıya doğru yürürken usum bu yabani adamın nerede olduğuna takılmıştı ve bu merkala arkama döndüğümde onu gördüm. Bana pis pis bakıyor ve yürürken eli cebinde, aletini karıştırmaya devam ediyordu. Saat 21:00 idi ve dostum ancak 22:00 gibi eve geliyordu, emelim ona sürpriz yapmaktı ve zaman geçirmek üzere tekerrür sahile doğru yürümeye başladım ve ilk gördüğüm çay bahçesine oturdum…
Burası bir aile çay bahçesiydi ve adam beni takip etse dahi birşey olmaz diye düşünüyordum. Fakat içimde birşeyler de harekete geçmiş, bu adamın aletini inanılmaz bir biçimde merak ediyordum. Daha çayımdan bir yudum almadan adamın iki üç masa önüme oturduğunu ve bana bakarak masanın altından yeniden aletini karıştırdığını farketmiştim. Adam beni bakışlarıyla yiyor ve resmen sikiyordu. Artık adamın bakışlarına yanıt vermeye, adama eksantrik eksantrik bakmaya başladım. Çayım bitince kalkmaya karar verdim. Hesabı ödedim ve arkama bakmadan terkar yürümeye koyuldum. Ve inanın artık beni takip etmesini istemeye başlamıştım. Azıcık gittikten sonra arkama baktım, ama adam arkamda yoktu….
Adamın aletinin büyüklüğünü kafamda canlandırırken inanılmaz tahrik olmuştum ve amımın suları bacaklarımın arasına süzülmüştü. Bütün bu esnada kestirme olduğunu düşündüğüm bir ara caddeden sokağa doğru yürürken, 15 metre ilerimdeki inşaatın önünde onu sigara yakarken gördüm. 5 saniye içinde önünden geçecektim. İçimde inanılmaz bir duygu kasırgası vardı ve herşeyi unutmuştum. Nerdeyse bana söz atması için dua ediyordum. Başım önümde bütün önünden geçerken, bana muhakkak meçhul birşey dediğini duydum ve ona doğru bakıp, “Pardon, birşey mi dediniz?” diye sordum. O da, “Hayır abla! Sen birşey mi diyecektin?” dedi. İnanılmaz heyecanlanmıştım. Adamın aksanı ve çirkinliği beni itiyordu, ama aletinin büyüklüğünü merakım benim inşaata girmemi buyuruyordu sanki. Artık sözcüklerime ben değil, amım hükmediyordu:
– Bu inşaatta mı çalışıyorsun?
– Evet abla!
– Çok varmı daha inşaatın bitmesine?
– Yok abla, 6-7 aya kalmaz biter.
– Kaça burda daireler biliyormusun?
– Abla hiç öğrenmem. Gündüz gel ustalara sor istersen, onlar öğrenir.
– Şöyle bitmiş birkaç daire varsa bakabilirmiyim? Azıcık geç oldu ama…
– Gel abla istediğin kadar gez, ayıp ediyon!
Bunu derken adamın gözlerindeki ışıltı içimi tekerrür ürpertmişti. Bu gerçeğinde beni azıcık sonra nasıl sikececeğine dair bir sinyaldi ve ben bu sinyali almış daha çok azmıştım. “Tamam!” dedim ve içeri girdim. Giriş kat daha bitmemiş, şantiye gibi bir yerdi. Merakla çevreyi tahlile başladım. Artık amım coşkudan sırılsıklamdı ve katlanamıyordum. Kendimi nasıl siktirsem diye düşünürken, adam aniden beni belimi tuttu ve naylon kaplı, tahtadan kapısı olan bir odaya soktu. Ben ne olduğunu kavramamıştım, ama bu hareketten acaip memnun kalmıştım. Arkamdan yapışmıştı ve tek beden olmuştuk. Yaba gibi ellerini öne atıp göğüslerimi yoğururken, arkamda da götüme bastırdığı kalkık sikini seziyordum. Odanın pencereleri de naylon kaplıydı ve bizi kimse göremezdi. Odada iğrenç bir yatak, piknik tüpü ve bir çaydanlık, bir duvarda çivilere asılmış birkaç daha önceki giysi, bir duvarda da ucuz gazetelerden koparılmış, bol bol bikinili manken fotoğrafları vardı. Fotoğrafların hemen hemen hepsinde kurumuş döl kiri olduğunu hipotez ettiğim kirler vardı. Fotoğraftaki mankenlere bakarak 31 sürüklemiş olmalıydı…
Adam beni yatağın üzerine itti ve “Tez üzerini çıkar!” dedi. Bunu bana emir verir gibi söylemesi güzelime gitmişti. Üzerimdeki ceketi çıkardım ve adam daha söylemeden ayağa kalktım ve Body ve Sütyenimi de çıkardım. Adam göğüslerime gıdaymış gibi bakıyor ve bir yandan da kendi gömleğini çıkarıyordu. İnanılmaz kıllı bir adamdı ve ben bu yabani adamın önünde, üzerimde yalnızca eteğimle ayakta duruyordum. Adam gömleğini çıkardıktan sonra bana yanaştı ve göğüslerimi yalamaya, emmeye başladı. O kadar sert emip ısırıyordu ki, canım yanmaya başlamıştı. Ben de ona başından tutarak karşılık veriyordum…
Aniden beni yatağa oturttu ve önüme gelerek pantolonunu çıkarmaya başladı. Ben de ona destek ettim ve külodunu indirdim. Ama ortaya çıkan kocaman sikini görünce donup kaldım. Adam bana buyurur gibi, “Ağzına al!” dedi. Sikin o kadar büyüktü ki, ben nasıl alacağımı düşünürken, ensemden tutarak başımı sikine doğru bastırdı. Ve ben o koca aleti boğazıma kadar almak zorunda kaldım. Artık adamın sikini emip yalamaya baslamıştım. İnanılmaz zevkliydi ve tükürük bezlerim harekete geçmiş, sürekli ağzımın kenarından akıyorlardı. Azıcık sonra adamın sikini ağzımdan çıkardım ve ona bakarak sikini göğüslerimin arasına aldım ve sikini kocaman göğüslerimin arasında alt yukarıya kaydırmaya başladım. Gözlerim adamın suratındaydı, boşalırken alacağı ifadeyi merak ediyordum. Adam az sonra, “Aç ağzını!” deyip, böğürtüler çıkararak boşalmaya başladı. Ben fışkıran dölleri ağzımla tutmaya çalışıyordum ve büyük kısmı ağzıma kaçmıştı. Boşalması bitince sikini ağzıma alıp yalayarak arındım. Doğruldum ve elime su dökmesini, ağzımı çalkalamam gerektiğini söyledim. Ufak plastik bir bidondan elime su döküyor, ben de ağzımı çalkalayıp yerdeki leğene ağzımda kalan döllerini tükürüyordum…
Daha sonra adam külodumu çıkarıp yatağa uyumamı ve bacaklarımı aralamamı söyledi. Ben büyülenmiş gibi her dediğini yapıyor ve bekliyordum. Ve adam üzerime gelip, sikini amımın ağzına yerleştirdi ve yüklenmeye başladı. O ana kadar bir hayli erkekle sikiştiğim ve farklı farklı yaraklar yediğim halde, sanki ilk kere kızlığım bozuluyor gibi hissediyordum ve adamın sikini almakta zorlanıyordum. Sonunda hepsini dibine kadar kökledi ve “Orospu seni otobüste gördüğümden beri sikmek istiyordum!” diyerek gidip gelmeye başladı. Benim, “Yavaş ol lütfen!” dememe aldırış etmeden hoyratça sikiyordu beni. Takribî 25 dakika kadar, beni biçimden şekile, pozisyondan pozisyona sokarak siktikten sonra, en son domaltıp, tüm itirazlarıma ve haykırmalarıma karşın o koca sikini götüme soktu ve birkaç kere gidip geldikten sonra götümün derinliklerine böğürerek boşaldı…
Üzerimden kalktığında ben de kalktım, ama ayakta güç duruyordum. Bir an evvel giyinip ordan gitmem gerekiyordu. Bütün giysilerime uzanmıştım ki, adam bana, yukarıyada 16 yaşında ve daha evvel hiç kadın sikmemiş yeğeni olduğunu ve ona da bir kıyak yapıp yapamayacağımı sordu. Gerçeğinde hiç halim yoktu, ama naçar tamam dedim, zira burda beni kesseler kimsenin ruhu dinlemezdi. Adam çocuğa seslendi ve çağırdı. Çocuk gelip beni görünce, coşkudan az kalsın bayılıyordu. Çocuk ta bir kere ağzıma boşaldıktan ve bir kere de amımı siktikten sonra, ben apar topar kıyafetlerimi giyip, ordan kaçarcasına uzaklaştım ve sevgilime gitmek yerine dolaysız kendi konutuma gittim. Artık bu gece bir sikişmeye daha sabredemeyecektim zira.
[Merih]