Selam. Adım Nergis. 23 yaşında ve 1.75 boyunda, görenlerin Tay gibi dedikleri, kocaman memeli, uzun bacaklı, daracık kalçalı, esmer bir kızım. Aynı zamanda mektep dostum olan Mualla ile İstanbulda beraber kaldığımız evin kirasını, Samsunda yaşayan eniştesi ödüyordu. Evin değişik giderlerini de Mualla ile ortaklaşa ödüyorduk. Mualla eniştesini anlata anlata tamamlayamazdı. Eniştesi Samsunda memurmuş, kendisinin okuma olanağı olmadığı için, Muallanın okuması için, ev kirasını karşılamaya söz verdiğinden, mektebimizin hemen yanındaki bu kaldığımız evi yakalamış ve 4 yıldır da kirayı noksansız ödüyordu. Benim de ailemin kazanç seviyeyi iyi olmadığından Mualla beni evine kabul etmişti.
İlk iki sene ailemin tüm olanaklarını son kuruşuna kadar kullanmıştım ve son iki yıl artık bana harçlık bile yollayamıyorlardı. Bazı erkek dostlarımın ısrarı ile ‘Badanacılık’ yaparak okumaya çalıştım. Badanacılık deyince, Partneriniz ile anadan üryan soyunursunuz, erkeğin sikini yalarsınız, sakso sürüklersiniz, amınıza sokturmadan siki amınızı yaslar ve sikişiyormuş gibi hareketler yaparak erkeğinizi boşaltarak iyi para kazanırsınız. Ben de zengin piçlerine ve ileri yaşlardaki paralı erkeklere Badana yapıyordum. Birkaç defa da Muallaya alıcı bulmuştum, ama o bu birkaç seferden sonra bu işi devam ettirmedi. Herzaman paralı erkek bulamadığımız için bazı günler besin kuru ekmeği bile bulamayarak aç acını okulumuzu tamamladık.
Mektebimiz bitince, Mualla benden evvel işe girdi ve aynı evde kalmaya devam etti, beni de iş bulana kadar kalmamda ikna etti. İlk ücretinden eniştesine hediyeler alarak sürpriz yapmak için Samsuna gideceğini söyledi. Ben de eniştesini merak ettiğimden dolayı onunla gidip eniştesine teşekkür etmek istediğimi, ancak hediyemin olmadığını söyledim. Mualla ile beraber otobüse atladık Samsuna gittik. Ben üzerime her zamanki gibi minili sexy kıyafet giymiştim, herkesin bakışı üzerimdeydi. Samsuna varıp eniştesinin evine gittiğimizde evde kimse yoktu. Mualla eniştesine telefon açmak zorunda kaldı. Eniştesi de mesaide olduğunu, hanımı ve çocukları Orduya yolladığını, izin alıp geleceğini, bir yerde takılmamızı söyledi. Biz de evin yakınlarında bir Cafeye oturduk beklemeye başladık.
Yarım saat kadar sonra 30 yaşlarında birisi geldi, çevreye bakınırken, Mualla, “Enişte burdayız!” diye seslendi. Tanıştık. Eniştesi kumral ve çok yakışıklı birisiydi. Evde kimse olmadığından, bizi hoş bir lokantaya yemeğe götürdü. Yemekte geç müddetlere kadar, ordan burdan, işten, ailemden filan konuştuk. Evlerine giderken marketin önünden geçiyorduk, eniştesi, “Evde birşey yok, dolap bütün takır, kahvaltılık, yemeklik birşeyler ve canınızın sürüklediği ne varsa, ne gereksiniminiz varsa alın!” dedi ve beraber markete girdik. Eniştesi sigara alırken biz de Mualla ile yemeklik ve kahvaltılık malzemeleri aldık. Mualla sepete bir de Ped atınca güldüm, “Bu ne kız?” dedim. “Ne yapayım, aybaşım var anam!” dedi. Neyse eve gittik, aldıklarımız buzdolabına yerleştirdik, salonda oturuyoruz. Mualla eniştesine aldığı hediyelerini verdi. Bir kazağı da, “Enişte dostum sana teşekkür için örmüş!” diyerek benim adıma verdi. Eniştesi de, “Ne gerek vardı!” diyerek ikimizi de yanaklarımızdan öptü…
Sonra, “Bitkinsinizdir, ben uyuyacak yerinizi ayarlayım.” diyerek çocuk odasındaki iki yatağı bize hazırlamaya gitti. Eniştesi gidince ben Muallaya, “Enişten harbiden çok yakışıklı kız, çok etkilendim!” dedim. Mualla da, “Usundan bir şey geçmesin!” dedi. Eniştesi yataklarımızı hazırlayıp geldiğinde Bilgisayarı açıp açamayacağımızı sorduk. Eniştesi de, “Uykunuz yoksa evinizdeymiş gibi davranın!” dedi. Biz de henüz uykumuzun gelmediğini söyleyince, “O zaman hanginiz kahve yapar?” dedi ve mutfağa yöneldi. “Ben yaparım!” dedim ve peşinden gittim. Bana mutfakta kahvenin, cezvenin ve fincanların yerini gösterip salona döndü. Kahveleri yapıp yanlarına gittiğimde ikisi sohbet ediyorlardı. Eniştesinin kahvesini verirken eğilince dekoltemden memelerime baktığını görünce güzel olmuştum. Muallanın yanına oturup, mini eteğimi hafif açarak eniştesine frikik vermeye başladım. Eniştesi bacakaramdan gözünü alamıyordu. Ben de tebessüm ederek eteğimi daha da açıp bacağımı iyice araladım ve iki aydır traş etmediğim kıllı amımı sergilemeye başladım…
Eniştesi coşkudan renkten renge giriyor ve elindeki kahce fincanı titriyordu. Mualla vaziyeti çaktı ve beni dürterek, “Kız adam gibi otur!” diye fısıldadı. Bacağımı tekerrür kapatıp, uyuyana kadar bir zaman daha sohbet ettik. Eniştesi, “Ben sabah erkenden işe gidecem, siz artık kafanıza göre takılın, ev sizin, hadi iyi geceler!” deyip odasına geçti. Biz de odamıza gidince, Mualla, “Kız ne yapıyorsun? Eniştemi baştan mı çıkaracaksın? O kadar iyiliği oldu adamın bize!” dedi. Ben de, “Enişten 4 sene kiramızı ödedi, bir kazak hediye etmekle olur mu bunun teşekkürü, bari adama bir kere Badana yapsaydık! Bir yerimiz aşınmaz ya, hem başkalarına yapıyoruz da eniştene neden yapmayalım?” dedim. Mualla da, Saçmalama yaa, o benim eniştem, ablamla evli, olmaz! Hem ben istesem de yapamam, aybaşım var!” dedi. “Ozaman senin yerine de ben teşekkür edeyim eniştene! Hatta istese seve seve kızlığımı da veririm, çok yakışıklı yaa, içim gidiyor valla!” dedim…
Mualla hiddetlendi, “Üfff, bana ne yaa, am senin istediğine ver oruspu, zati fakültede seni sikmeyen kalmamış!” dedi. “Kız ben daha bakireyim!” dedim inanmadı. “Yoksa Badanada sen deldirdin mi?” dedim. “Yok!” dedi. “Ben de deldirmedimvalla!” dedim. “Bana ne kızım yaa, ne halin varsa gör, ben uyuyorum!” diyerek girdi yatağa yattı. O sırada eniştesinin banyoya girdiğini kapı sesini kavradım. Muallaya, “Ben de bir WC’ye gidip, uyuyacağım!” dedim odadan çıktım. Banyonun yanından geçerken içeri girmek istedim ama karar veremeden WC’ye girdim. Banyo ve WC yanyana. Oturdum çişimi yapıyorum, banyodan şak şak şak sesler gelmeye başladı. Eniştesi banyoda resmen 31 sürüklüyordu. Çişimi tamamladıktan sonra odaya giderken merakımdan banyo kapısının anahtar deliğinden baktım, eniştesi lekeli sepetine attığımız benim ve Muallanın külotlarımızı almış, koklayarak 31 sürüklüyordu. Bunu da görünce eniştesini daha çok arzulamaya başladım. Ama evvel eniştesinin banyoyu boşaltmasını beklemem gerekliydi, zira yoldan gelmiştik ve banyo yapmam gerekiyordu. Odamıza geçtim. “Mualla kız?” dedim, ses çıkarmadı, uyuyordu…
Soyundum, pijamalarımı giydim ve beklemeye başladım. Eniştesinin işi bitip odasına geçtikten sonra banyoya ben girdim. Bir hoş duşumu aldım, amımı mis gibi şampuanladım ve amımın üst tüylerine eniştesinin Permatiği ile model yaptım, Muallaya bakmak için odaya geçtim, Muallanın götünde pireler uçuşuyordu. Parfümümü de sürüp eniştesinin yanına gitmeye karar verdim. Yatak odasına girdiğimde eniştesinin üzeri sarihti ve yalnızca Boxeri ile uyuyordu, kocaman yarağı da kazık gibiydi, demek ki 31 sürüklemek pek yararlı olmamıştı. Bütün yanına uyuyacağım sırada uyandı, ama beni görünce sesi çıkmadı. Elimle iteledim, yana çekildi, yanına uzandım. Mülk mülk bana bakıyordu. Elimi attım sikini elledim, tepki vermeyince, “İstemiyormusun? Bu gece seninim, istediğin gibi kullan, 31 sürükleyeceğine beni siksene!” dedim. “Hakikat mi?” dedi. “Evet!” dedim, eğilip sikini elimle tutarak yalamaya başladım. İyi sakso sürüklerim, gırtlağıma kadar o kocaman yarrağı yalamaya başladığımda, tepki vermeden kıvranıyordu…
Yanından kalkıp yataktan inerken çok donakalmıştı, “Bu kadar mı?” dedi. “Sen karşılık verene kadar emeceğim, ama evvel şu üzerimi çıkarayım!” dedim. Zati içimde iç çamaşırım yoktu, pijamamı yukarıya kaldırıp çıkartıken birden elini memelerimde hisettim. Pijamamın üstünü çıkarıp yere attıktan sonra beni itekleyip yatağa yatırdı ve bir çırpıda pijamamın altını çıkardı. Eliyle külodumu aradı ama bulamadı, “Haaa, kıllı amöyle mi?” dedi ve amımın kıllarını elleyerek orta parmağını kıllarımın arasından amıma soktu. “Böyle dolaşmaktan seviyorum, külot giymeyi de pek sevmem, zati amımın kılları külot görevi görüyor!” dedim. “İyi iş valla!” diyerek memelerime yumuldu. “Hmmm, ayvalar da ellenmemiş ve çok sert!” dedi. Memelerimi ilk kere birisi ağzı dolana kadar emiyordu. O memelerimi emerken ben de elimle sikini sıvazlamaya devam ediyordum. 10 dakika kadar memelerimi emmeye devam edince sarsıla sarsıla boşaldım…
Memelerimi vazgeçip amıma indi ve “İlk kere kıllı am yalıyorum!” diyerek amımı yalamaya devam etti. Eliyleamımın kıllarını ve dudaklarını ayırıp, içine dilini sokarak emiyor, akan am sularımı yalayıp yutuyordu. Sonra birden yukarıya kayarak üzerime geldi ve yarağını amımın dudakları arasına sürtmeye Badana yapmay başladı. Yarağının başı arada bir amımın deliğini zorluyor, ucu hafiften giriyordu. Hiç beklemediğim bir anda bütün gücüyle yarrağının tamamını amımın derinliklerine sokmasıyla, canımın yanması ve çığlık atmam bir oldu. Korkmuştu, “Ne oldu?” dedi. “Birşey olmadı, yalnızca kızlığımı bozdun, devam et!” dedim. Durdu, “Ne kızlığı?” dedi. “Bakireydim, devam et hadi!” dedim. “Yok yaa?” diyerek ışığı açtı ve amıma bakmaya başladı. Amımın kıllarından süzülen kanları görünce, “Vaay be, harbiden kızmışsın!” diyerek bastırarak yarrağının tamamı amımın içine basarak kökledi ve “Peki o akılda sakson neydi?” dedi. “Amaan boşver ve devam et!” dedim ve kalçasından yakalayıp kendime sürükleyerek, “Dibine kadar sok!” dedim. Kalçasını okşayarak, “Hadi erkeğim, iyi bas!” diye diye tamamen azdırdım. Artık sert ve hoyratça sikiyordu amımı, ben de arkasını arkasına boşalıyordum…
Ben kezlerce boşaldığım halde onun siki hali hazırda kazık gibiydi. “Onu indirmenin yolunu öğreniyorum, sen şimdi alta geç, ben üste çıkayım!” dedim. Üzerine çıkmamla Muallayı kapıda bizi izlerken gördüm, amını elliyordu. Muhtemelen deminki çığlığıma uyanıp gelmişti. Eniştesinin yarağını ve amımın kanlarını Muallaya gösterircesine elimle iyice sildim. Sonra eğilip tekerrür gırtlağıma kadar o kocaman yarrağı emdikten sonra yarrağın üzerine gelip amımı elimle statiklediğim gibi yarrağın üzerine oturarak kıvırta kıvırta sokturmaya başladım. Eniştesi bana, “Kıllı am çok canımı yakıyor, seni kılsız da sikmek isterim, harikasın!” diye inliyordu. Ben de Muallaya elimle harika işareti yaparak yarrağın tamamını amımın derinliklerine indiriyordum. Ben, “Hadi erkeğim kökle, içime akıt döllerini!” diyerek ve inleyeyerek, ahh ohhh sürükleyerek sikilmeme devam ederken, o da, “Suskun ol, yeğenim dinlemesin, rezil olurum, yuvam böler!” deyip alttan köklemeye devam ediyordu…
Ben inleye inleye orgazma erişerek yine boşalmıştım ve depara kalkmış atın Jokeyi gibi yarrağının üzerinde inip çıkarken, eniştesi birden belime sıkıca sarılıp, “Dur kımıldama, gelmek üzereyim!” dedi. “Boşalıyorsan içime boşal!” dedim ve oturup kalkmaya devam etmek istedim, “Olmaz, kımıldama!” dedi ve kasılmaya başladı, eliyle beni itekleyerek üzerinden indirdi. Ben de hemen sikine sarılıp emmemle beraber ağzıma boşalması bir oldu. Böğürerek boşalıyordu resmen. Son damlasına kadar emdim döllerini. Yan yana azıcık yattık. Beni öpüp, amımın kıllarını bir zaman okşadıktan sonra, “Şimdi git, ben de kanlı çarşafı cihaza atayım da devirensin!” dedi…
Odamıza geçtiğimde Mualla ayakta beni bekliyordu. Bana iki tokat atarak, “Sen ne yaptığını sanıyorsun oruspu! Ablamın yuvasını mı devireceksin? Hemen derlenip siktir ol git!” dedi. Ben de öyle bir gayemin olmadığını, kimseye birşey söylemeyeceğime dair yemin ettim ve bir gece daha kalmak için müsade istedim. Mualla evvel ık mık dediyse de kabul etti. Ertesi gün banyoya girdim amımın kıllarını tamamen kestim ve kaymak gibi yaptım. Amımın kılsız hali de çok güzelime gitti. O akşam Mualladan dilen yakar eniştesi ile son kere sikişmek için izin aldım ve o gece eniştesi ile sabaha kadar sikiştim. Sabah odamıza gittiğimde Mualla elinde bagajımla beni bekliyordu. Bagajımı elime verdikten sonra, “Artık burayı da, İstanbuldaki evi de unut, kendine kalacak başka bir yer bul orospu! Enişteme de kendi isteğinle gittiğini söyle!” dedi…
Üzerimi giyindim ve eniştesine, İstanbulda işimin olduğu için bugün gitmem gerektiğini söyledim. Eniştesi de, “Hep beraber kahvaltı yapalım da öyle gidersin, ben seni terminale vazgeçerim!” dedi. Kahvaltıda Muallanın suratı beş karıştı, eniştesi de neyi olduğunu sordu. Mualla bana ters ters bakarak, “Yok birşey!” dedi. Eniştesi üsteleyince ben artık katlanamadım ve “Evvelki akşam biz sikişirken Mualla bizi izledi! Aybaşısı olmasaydı o da bize katılacaktı!” dedim. İkisi de ellerindeki çatalı bıçağı düşürüp, “Neee???” dediler. İkisinin de suratı kıpkırmızı oldu ve dut yemiş bülbül gibi ağızlarından tek kelime çıkmadı. Birkaç dakikalık suskunluktan sonra eniştesinin yarağını ellemeye başladım. Ama koca yarrağı bir kere daha yiyemeden ve Muallayı eniştesinin altına sokamadan kendimi kapıda buldum! Ne yapayım, canım sağolsun, iki gün iyi yarrak yedim, o bana yeter!
Şimdi bir haftadır İstanbuldayım ve geçici olarak başka bir arkadaşın evinde kalıyorum. Mualla telefonuma cevap vermiyor, ben de hergün evine bakmaya gidiyorum geldi mi diye, ama hali hazırda Samsunda eniştesinde kalıyor. Umarım Mualla da eniştesinin o kocaman yarrağını yemiştir de, geldiğinde beni bağışlar!