Merhabalar ben Mete. 23 yaşında, 1.88 boyunda, kumral bir erkeğim. Ailemin tek çocuğuyum. Özel bir üniversitede 3. Sınıf talebesiyim. Başımdan geçen vakanın öteki kahramanı Asiye ise 35 yaşında, 1.70 boylarında 58-60 kilo ortamında, 2 çocuk annesi olmasına karşın harikulade bir fiziğe sahip olan, hoşluğu ortalamanın oldukça üzerinde, esmer hoşu dul bir kadın. Anlatacağım vaka Haziran ayında Antalya’da yaşandı. Yaşadığım müthiş tecrübeye geçmeden evvel size Asiye hakkında azıcık bilgi vermek istiyorum. Asiye’nin daha önceki kocası, Asiye’yi 10 sene evvel, büyük çocuğu 4, ufak çocuğu 1 yaşındayken Almanya’ya çalışmaya diye gidip terk etmiş, ve 10 yıldır da birdaha arayıp sormamış. Asiye de mukadderatına razı olup, evlere pakliğe giderek çocuklarını geliştirmiş.
Bu anlatacağım vaka, yeni aldığımız eve taşınacağımız zaman yaşandı. Annem ve babam çalıştığı için evin tam işleri ile ben ilgileniyordum. Haziran’ın 2. haftası, annem evin arınılacağını, benim de gidip paklikçi kadını eve götürmemi ve kadına takviyeci olmamı ve de istediği şeyleri almamı söyledi. Sabah saat 8’de Asiye’yi evinden almaya gittim. Evvel eve gittik ve bana almam gerekenleri söyledi. Ev yeni bir site olduğu için inşaat atıkları vardı ve epeyce kirliydi. Asiye evde çok iş olduğunu ve pakliğin en az iki gün süreceğini söyledi. Ben gidip Asiye’nin istediklerini alıp geldiğimde, Asiye paklik için giysilerini değiştirmişti. Geldiğimde Asiye’nin üzerinde çok kısa olmayan geniş bir şort, üstünde ise azıcık dar olan ve göğüslerine ‘Ben buradayım!’ dedirten bir bluz vardı. Asiye’yi öyle görünce yanında 11 yaşındaki oğlu olmasına karşın usuma hınzırlıklar gelmişti ve tahrik olmuştum. Hakikatinde malzemeleri vazgeçip yalnızca yemek getirmek ve akşam evine götürmek dışında yanına uğramayı düşünmüyorken, Asiye’yi öyle görünce evden parçalamamaya karar verdim. Asiye kendisinin halledebileceğini söylemesine karşın evdeki inşaat atıklarını da mazeret etmem ve ısrarım üzerine kendisine takviye etmeme izin verdi.
Hakikatinde emelim kendisine takviye etmekten ziyade, azıcık muhabbet kurup, onu etkilemeye çalışmaktı ve bu mevzuda zaferli oldum da. O gün süresince Asiye’ye hem takviye ettim, hem de oldukça sevinçli bir muhabbet kurdum. Ben o gün kendisine ‘Asiye Abla’ diye hitap ederken, o da bana ilk başlarda ‘Mete’, günün sonlarına doğru ise canımlı cicimli hitap etmeye başlamıştı. İlk başlarda oldukça mesafeli olan duruşumuz, muhabbet ilerlettikten sonra daha içten olmaya başlamıştı. Hatta küçük tefek fiziki temaslar, masum değişler dahi yaşanıyordu ve bu beni iyice tahrik ediyordu. O günü bu biçimde geçirdik ve bütün çıkmak üzereyken akşama doğru eve annem ve babam geldi. Daha sonra bizimkiler daha önceki eve gitti ve ben de Asiye’yi ve ufak oğlunu evlerine vazgeçtim. Kendisini sabah gelip alacağımı söyledim ve böldük. Eve dönerken mutluydum, ama Asiye yarın da yanında oğlu Murat ile geleceği için, samimiyeti istediğim seviyeye getiremeyeceğimi öğreniyordum. Bu da beni mutsuz ediyordu ve umutsuzluğa düşürüyordu. Ayrıca muhabbet kurabilmek için, pakliğe o kadar çok takviye edip çalışmıştım ki, bitkinlikten can veriyordum. Ama yeniden de sabahı iple sürüklüyordum.
Ve nihayet sabah oldu. İşte tekerrür Asiye’nin evinin önündeydim. Sabırsızlıkla Asiye’nin gelmesini bekledim. Kısa bir vakit sonra Asiye geldi ve otomobile bindi. “Hadi! Gidelim. Bugün çok işimiz var.” dedi. “Murat nerde?” diye sordum. Murat’ın bugün gelmek istemediğini, ikna edemediğini söyledi ve “Bugün yalnızız…” dedi. Ben bunu dinler dinlemez, çocuk son anda fikrini değiştirir ve gelmek ister fobisiyle gaza bastım. İçim içime sığmıyordu. Bugün kısmetli günümdeyim ve fırsat ayağıma geldi diye ablavut ablavut sırıtmaya başlamıştım. “Bugün çok mutlu görünüyorsun.” dedi ve otomobilde sohbet etmeye başladık. O kadar mutlu ve umutluydum ki, 20 dakikalık yol nasıl geçti anlamdım…
Eve gelmiştik Asiye üzerini değiştirmek için arka tarafa gitti ve birkaç dakika sonra geldi. Düne göre çok daha sexydi. Dünkü kısa olmayan ve azıcık bol olan şortun yerini daha dar ve daha kısa bir şort, dünkü dar ama azıcık ahlaklı bluzun yerini ise beyaz, dar ve askılı bir bluz almıştı. Artık birbirimizi azıcık tanıdığımızı, onun için bugün azıcık daha rahat giyindiğini söyledi. Bense çok hoş olduğunu ve genç kızların kendisi ile yarışamayacağını söyleyip övgü ediyordum. Hakikatinde övgü değildi, gerçekten öyle görünüyordu, ya da ben koşullandığım için öyle varsayıyordum. Gün böyle hoş başlamasına karşın dünkü muhabbetin sonuna doğru başlayan canımlı cicimli hitaplar bugün tekerrür yerini Mete’ye vazgeçmişti. Üstelik gayette soğuk davranıyor, çok konuşmamaya gayret ediyordu. Biran umutsuzluğa kapıldım. Ama Asiye’yi karşımda o şeklide gördükçe cesaretleniyor ve samimiyeti dünkünden çok daha ileriye götürmeye çalışıyordum.
Emelim bir an evvel Asiye’yi etkileyip, onun da benimle aynı şeyi istemesiydi, başka bir deyişle seks yapmayı. Öğleye kadar Asiye’yi kıvama getirmek için yapmadığım kalmamıştı. Ama istediğimi de elde etmeye yanaştığımı hissediyordum. Artık harekete geçme zamanı gelmişti. Asiye sırçaları silerken, ben de düşmesin diye mazeret uydurup Asiye’yi yakalıyordum. Natürel meblağken çaktırmadan yavaş yavaş da bacaklarını okşamaya başlamıştım. Ama ters bir şey söyleyecek diye de göz ucuyla Asiye’yi hakimiyet ediyordum. İşte istediğim oluyordu. Asiye hiçbir şey söylemiyor, sanki yaptığımı onaylıyordu. Asiye işini tamamlayıp dayanağımla merdivenden inince, belinden anladım ve kendime doğru çektim ve hemen dudaklarına yapıştım. Coşkudan kalbim duracak gibiydi. İşte başlamıştık, ama Asiye bir anda beni itip, “Ne yapıyorsun sen? çıldırdın mı? Kendine gel!” diye bana haykırmaya başlamıştı. Bense kendisinden çok etkilendiğimi, dünden beri kendisini hayal ettiğimi söyledim. Asiye asaplı asaplı konuşmaya devam ediyor ve absürt sapan bir şey yapmayacağını ve benim de bu düşüncelerden bir an evvel kurtulmamı, yoksa hemen gideceğini ve her şeyi anneme anlatacağını söyleyip beni tehdit ediyordu. Bense hali hazırda Asiye’yi ikna etmeye çalışıyor ve kendisinden ne kadar etkilendiğimi anlatıp, övgüler yağdırıyordum.
Asiye’nin azıcık yumuşadığını görünce tekerrür yanaştım ve dudaklarımı Asiye’nin dudakları ile buluşturdum. Asiye öylece duruyor, hiçbir karşılık vermiyordu, ama bu kere karşı da koymuyordu. Asiye kendisini bana vazgeçmiş, öylece put gibi duruyordu. Asiye’yi çılgınlar gibi öperken, bir elimle de göğüslerini okşamaya başlamıştım. Asiye hiç karşılık vermiyordu, ama yavaş yavaş inlemeye başlamıştı. Ve değdikçe sanki göğüs uçlarının sertleştiğini tam benliğimi seziyordum. Bir iki dakika sonra artık Asiye de karşılık vermeye başlamıştı. Asiye’nin de karşılık vermeye başlamasıyla ateşli bir öpüşme başlamıştı. Ben onun üst dudağını tutmaya çalışıyordum, o da benimkini. Dillerimiz birbirine temas ediyor, birbirlerine dolanıyor, sanki bütünleşiyordu. Öpüşmeye devam ederken bir elimi de askılı bluzunun içine sokuyor, göğüslerini okşayıp, sıkıyordum. Arada elimi göğüslerinden sürükleyip şortunun içine sokuyor, amını okşayıp, parmaklıyordum. Değme yoluyla klitorisini bulup okşuyor, sertleşmesini hissediyordum. Asiye de elini pantolonumun içine sokuyor, sertleşmiş sikimle oynayarak, beni daha da tahrik ediyordu…
Bir vakit sonra Asiye benim tişörtümü ve pantolonumu kendi elleriyle indirdi ve yalnızca boxerımla kaldım. Ben de onun bluzunu ve sütyenini çıkardım ve Asiye dimdik olmuş göğüsleriyle karşımdaydı. Giysilerimizi yere bir minder gibi serdim ve Asiye’yi usulca üzerine yatırdım. Hemen göğüslerini yalamaya ve öpmeye başladım. Arada göğüs uçlarını küçük küçük ısırıyor, bir elimle de amını parmaklamaya ve klitorisini okşamaya devam ediyordum. Göbeğinden başlayıp evvel göğsüne, sonra boynuna, dudaklarına ve kulağına öpücükler konduruyor, yalıyor ve küçük küçük dişlerimi geçirmeye devam ediyordum. Asiye ise yavaş yavaş inliyor ve belirli bilinmez hırıltılar çıkarmaya devam ediyordu. Onun da benim gibi zevk aldığı her halinden belirli oluyordu. Ve usulca şortunu indirmeye başladım, ardından da hemen külodunu sıyırdım. Ve işte Asiye’nin zevkten sırılsıklam olmuş müthiş amı karşımdaydı…
Asiye’nin amını okşuyor bir yandan da bacaklarını, kasığını öpüp yalıyordum. Ve sonunda dudaklarım, dilim, Asiye’nin amı ile buluşmuştu. Asiye’nin amını çılgınlar yalıyor, öpüyor, somuruyordum. Asiye’nin amından gelen zevk akışkanlarıyla sanki ayyaş olmuştum. Asiye’nin amına birkaç parmağımı birden sokuyor, dilimle de klitorisini uyarmaya devam ediyordum. Asiye çığlıklar atıyor, zevkten deliriyordu. Natürel ki ben de. Asiye, “Yeter artık! Direnemiyorum. Mahvettin beni. Sok artık şu yarrağını!” diye haykırıyor, bu da beni daha da tahrik ediyordu. En sonunda Asiye şayet rol yapmadıysa ki yaptıysa, oldukça iyi bir oyuncuymuş çığlıklar atarak ve titreyerek bir orgazm yaşadı. Bu orgazm kendim olmuş kadar zevk veriyordu bana. Bu orgazmdan sonra Asiye hemen kalktı ve boxerımı indirdi. Ve işte şimdi de Asiye yarrağımla karşı karşıyaydı. Boxerı indirir indirmez, “Hadi sok artık! İçimde istiyorum seni. Mahvettin beni!” diye beni tahrik ediyordu. Ben ise, “Şimdi gizeme sende. Al bakalım şunu ağzına!” diye sakso isteğimi belirtmiştim. Asiye ise daha evvel hiç yapmadığını, yapamayacağını söylüyordu. Ben, ikimiz için de çok zevkli olduğunu, ben amını yalarken nasıl zevk aldıysak, aynı duyguları yaşayacağımızı söyleyip ikna ettim…
İşte yavaş yavaş Asiye sikimi ağzına alıyor, alt yukarıya yalayıp duruyordu. Çok acemi olduğu ve ilk kere yaptığı muhakkaktı, ama Asiye’nin yarrağımı yakalayıp ağzına alması dahi beni zevkten zevke uçuruyordu. Gitgide daha rahat ve daha iyi sakso sürüklüyordu. Bense Asiye’nin kafasını yakalayıp, sikimi sonuna kadar sokuyor, gırtlağına kadar iniyordum. Artık patlamak üzereydim ki, ağzından çektim ve Asiye’yi tekerrür yere yatırdım. Bacaklarını kendisine doğru ittim, Asiye’nin amı kabak gibi karşımdaydı. Artık zamanı gelmişti. Asiye’nin amını tükürüğümle azıcık daha nemlendirdikten sonra, yarrağımı usulca amına soktum. Yavaş yavaş gidip gelmeye başlayınca Asiye’de inlemeye başladı. Gitgide süratlenmeye başladım. Ben süratlendikçe Asiye’nin inlemeleri de süratleniyor ve çığlıklara dönüyordu. Asiye’nin çığlıkları ve kasıklarımla Asiye’nin kalçasının buluşmasından çıkan sesler beni daha da tahrik ediyor, beni daha da süratlendiriyordu. Ayrıca Asiye, “Aşkım, erkeğim, kocacığım, canım, birtanem!” diye beni daha da neşelendiriyordu…
Ve Asiye tekerrür titremeye, süratli süratli soluk almaya başladı. Azıcık evvelkinden daha şuh çığlıklar atarak bir orgazm daha yaşadı. Bense boşalmamak için, daha evvel hiç yapmadığım kadar kendimi sıkıyor direnmeye çalışıyordum. Asiye’nin bu ikinci orgazmından sonra ani bir hareketle Asiye’yi domaltıp, köpekleme pozisyonuna getirdim. Bu pozisyona gelince Asiye’nin kalçalarındaki tatlı mı tatlı gamzelerini fark ettim ve başparmaklarımla o gamzeleri doldurdum. Ki Asiye kalçalarındaki o gamzeleri öyle yakalamamın kendisini esrarengiz tahrik ettiğini söylüyor. Ve bu kere ani ve sert bir hareketle yarrağımı Asiye’nin amına sonuna kadar kökledim. Çok süratli gidiş gelişlere başladım. Asiye çığlıklar atıyor, beni gaza getirecek laflar söylemeye devam ediyordu, “Aşkım, kocacığım, lütfen içime boşal! Döllerini, sıcaklığını içimde sezmek istiyorum!” diye beni iyice neşelendiriyordu. O konuştukça ben süratleniyordum ve kısa bir vakit sonra Asiye altımda yine titremeye ve şuh sesler çıkarmaya başladı. Bir orgazm daha yaşadığı muhakkaktı ve bu orgazmın tesiriyle vücüdunu hakimiyet edemiyordu. Asiye’nin bu son orgazmından birkaç saniye sonra, ben de yaşamımda yaşadığım en hoş orgazmlardan birini yaşayarak Asiye’nin içine boşaldım. Sonra ikimiz birden yere yığıldık, dakikalarca öpüştük ve birbirimize övgüler yağdırdık.
O gün 2 kere daha sikiştik. Ama tam ısrarlarıma karşın ogün Asiye’yi anal sekse ikna edemedim. Natürel o gün paklik palavra oldu ve bir gün sonra da Asiye’yle paklik yaptık ve yeniden sikiştik. Daha sonra ben eczaneye ertesi gün hapı almaya koştum, Asiye ise pakliğe devam etti…
Artık Asiye haftada bir gün bize pakliğe geliyor ve fırsat bulduğumuz her anda sikişip, cinsli cinsli fantaziler sınıyoruz. Bu arada Asiye’yi sonunda ikna edip, götten de siktim!
Herkese bol sikişler ve 31’ler!