Güvenlikçi Ebruyu En Olmadık Yerlerde Siktim

Slm, ben Mehmet.
Ankara’da bir alışveriş merkezinde mağaza müdürüyüm. 30
yaşındayım, oldukça adaleli bir bedene sahibim,
senelerdir beden geliştirmeyle uğraşıyorum. Rahat
yaşamayı hoşlanıyorum, seks benim herşeyim. Sizinle, Güvenlikçi
Ebru’yla yaşadığımız sikişmeleri paylaşmak
istiyorum.

Saat 22:30 gibi işim bitiyordu mağazada. Hakikatinde saat 22:00’de
kapanıyor alışveriş merkezi, o saatten sonra
çalışanlar kalıyor mağazalarda, tek tük alıcılar
oluyor AVM’de. Saat 23:00 gibi de servisler kalkıyor, ancak ben otomobilimle
gidip geliyorum. Kapıda vazifeli bir güvenlik vazifelisi bayan vardı,
ilk gördüğüm günden beri dikkatime sürüklemişti. Azıcık ağır
makyajlı, kestane renkli saçlı, oldukça yapılı bir
bayandı, bazı günler sabahları, bazı günler geceleri
kalıyordu. Daha 1.5 ay filan olmuştu burda başlayalı.
İlk günler, Merhaba ve İyi akşamlar’la hudutlu
olan muhabbetimiz, bir müddet sonra ayaküstü muhabbete dönüşmüştü. 35
veya 36 yaşında olmalıydı Ebru hanım. Sabahları
yoğun olduğundan, akşamları çıkışlarda
konuşuyorduk. Alyans yoktu parmağında, dikkat etmiştim.
Servisle işe gelip gidiyordu.

Ebru ile muhabbetimiz ‘Hanım’ ve ‘Bey’ hitaplıydı. Bir akşam, saat
22.30 gibi çıkarken kapıya yakın karşılaştık
Ebru Hanım’la. Ankara’nın ayazı tanınmıştır, sarıp
sarmalanmıştı. O gün servisler geç kalmıştı, ben
de Ebru Hanım’a, “Bu soğukta üşümeyin, gelin ben sizi
bırakayım!” diye öneri etmiştim. Ebru Hanım servisi
beklemek için ısrar etti, ancak servisin geç kalması ve saat suratından,
“Tamam!” dedi. Otomobilime bindik, “Ay size de çok zahmet oldu
Mehmet Bey!” deyince, “Hiç olur mu, hem yolumun üstü zati. Ama
artık şu ‘Bey, Hanım’ hitaplarını
kaldırsak?” dedim, “Peki Mehmet!” deyip
onaylamıştı.

Evinin önüne kadar geldik, “Ay çok zahmet oldu Mehmet sana da, çok
sağol!” dedi. “Ehemmiyetli değil, görüşürüz!” deyip
ordan ayrıldım, sevgilimin evine gittim. Çok
beğenmiştim ondan, zati kendimden büyük bayanlardan
hep beğenmişimdir. Azıcık daha yakın olmak
istiyordum, acayip bir seksiliği vardı.

O günden sonra muhabbetlerimiz muhtemel olduğunca çoğalmıştı,
öğle yemeklerini birlikte yiyorduk. Çok hoş muhabbet ediyorduk,
birbirimizden sarihçe etkilenmiştik. Bazı akşamlar onu evine
vazgeçiyordum, ama dostça bir biçimdeydik. Bir akşam
evine vazgeçtiğimde, ona, “Sana daha yakın olmak
istiyorum!” demiştim, kabul etmişti. Flörtümüz adım
adım sevgililiğe doğru ilerliyordu. Dışarıda da
buluşmaya başlamıştık, ancak aramızda seks olarak
birşey geçmemişti.

Bir akşam çıkışta kapıya doğru ilerliyordum, Ebru
yoktu. Güvenlik vazifelilerinin giyindiği bir oda vardı, oraya
doğru yürümeye başladım. Belki ordadır diye
düşünüyordum ki, Ebru arkamdan, “Mehmet!” diye seslendi. Döndüm,
“Ben de sana bakmaya geliyordum canım!” dedim. “Giyinme
odasına gidiyorum, bekle çıkarız azıcıktan!” deyip odaya
girdi. Ben dışarda kalmıştım. İçerden bir bayan
vazifeli daha çıktı, sanırım yalnızdı içerde.
Evvelden görmüştüm, dolaplar sıralı, ortada oturacak yerler
vardı içerde. Usulca kapıyı açtım, Ebru art
dönük, güvenlik montunu çıkarmış, siyah sütyeninin kopçası
görünüyordu. Kapının açıldığını dinleyince
irkilerek döndü, beni görünce, “Ay! Sen miydin? Kızlardan biri
girmiştir diye döndüm!” dedi, elleriyle siyah sütyenini ve kocaman
göğüslerini kapatmaya çalışıyordu. Tebessümerek yanına
gittiğimde, “Ne yapıyorsun, çık! Biri gelecek!” dedi.
Ellerini göğüslerinden çektim, oldukça diri ve kocaman görünüyorlardı.
Utanmıştı. Yanaklarını okşamaya
başladım. “Yapma, biri kazanç, rezil oluruz!” diyordu.
“Merak etme, kimse gelmez. Bir sen kaldın!” dedim. “Olmaz,
saçmalama!” dedi. “Ne olmaz?” deyince,
“Düşündüğün şey!” dedi.

Elimle çenesini tuttum, “Düşündüğüm şey ne peki?”
dedim. Yanakları kızarmıştı, birşey demiyordu.
Ben, “Burda mı olmaz, yoksa hiç mi olmaz?” deyince, “Ya
biri gelecek, rezil olacağız!” diyordu. “Burada mı
olmaz?” diye yineledim sorumu.
“Burda olmaz!” dedi. Dudaklarına masum bir öpücük koydum.
“Ne olur yapma, bak basılacağız!” diyordu, ama
dinlemiyordum. Öpüşlerim arkasıydı, elimi kalçalarına götürdüm.
Oldukça sıkılardı, okşamaya, sıkmaya
başladım götünü. “Çok seksisin!” deyip, boynuna indim.
Boynunu emiyordum. Göğüsleri bedenime yapışmıştı.
Üstten harika görünüyorlardı. Kısık kısık inliyor,
“Burda olmaz, ne olur yapma!” diyordu. Hakikatinde ben de
korkuyordum, ama o anda yaşadığım haz bu fobiyi
basıtıyor, üstüne daha da heyecanlandırıyordu. Ona hemen
orda sahip olmak istiyordum. Saat ilerlemişti, AVM çoktan
kapanmıştı ve biz sevişiyorduk. Üstünden o da
atmıştı fobiyi, benim elim artık pantolonun içinde, götünü
mıncıklamaktaydı.

Kendini bir anda çekti, “Yeter bu kadar!” dedi, korkuyordu
basılmaktan. O sırada, içerde tuvaletlerin olduğu kabinleri
gördüm. Elinden tuttum, bir kabine girdik. Girer girmez duvara
yapıştırdım, öpüşmeye başladık. Hali Hazırda tutuk
bir biçimde öpüşüyordu. Pantolonunun düğmesini çözdüm, indirdim.
Siyah külodu ve sütyeniyleydi. Yapılı bir bedeni vardı. Klozetin
kapağını indirdim, oturdum, o da kucağıma oturdu.
Öpüşmeye başladık tekerrür, elimizi acele yakalamamız gerekiyordu.
Fermuarımı açtım, boxerımın deliğinden sikimi
çıkardım. Ebru’nun külodunu sıyırdım ve Ebru üstüme
oturup usulca içine aldı sikimi. Amı sulanmıştı,
yavaş ataklarla oturup kalkmaya başladı…

Sütyeninden
memelerini çıkardım, onları emmeye başladım. Ben
emdikçe, zati dik olan göğüs uçları, daha da sertleşmişti.
Ebru, “Ne olur yeter!” derken hali hazırda sikimde zıplıyordu.
Dudaklarını ısırıyordu, kocaman vücudu
zıplıyordu, memeleri de sütyeninin izin verdiği miktarda
yukarıya alt sallanıyordu, kısık
kısık inliyordu. Dudaklarıma yapıştı, ama
müddetimiz iyice daralıyordu ve benim boşalmaya hiç mi hiç gayem
yoktu. “Ne olur boşal, biri gelecek!” deyince,
“Ağzına al!” dedim. Hemen indi, süratli
süratli sikimi yalamaya başladı. Ben de başını
iyice bastırıyordum. Yalarken gözleri kapalıydı, ben
saçlarını okşuyordum. Yalnızca sikimin başını
diliyle yalıyordu, beni fantastik zevklentirmişti bu.
Kısık kısık inliyordum ki, dışkapı
açıldı…

Dona kalmıştık, basılmamız an sorunuydu.
Ağzında sikim Ebru yalnızca bana bakıyordu, sarih gözlerle.
Bir topuklu ayakkabı sesi geldi, o ses gitgide uzaklaştı sonra.
Hali Hazırda mattık. O ses dışkapıyı kapatınca, Ebru hemen
kalktı, “Kahretsin!” deyip çıktı kabinden. Ben de
sikimi yerleştirdim yerine. Ebru çabuk giyiniyordu.
Kazağını ve kot pantolonunu giydi, çıktık.
Alışveriş merkezinin ışıkları sönmüştü.
Montunu giydi, AVM’den çıktık. Servisler de gitmişti…

Benim arabaya
biner binmez, bana bağırmaya başladı, “Hayvan herif!
Pislik! Tutulabilirdik, basılsaydık ne yapardım ben?
Hayvansın sen!” diye hakaretler ediyordu. Onu serinkanlılaştırmaya
çalışıyordum, yol süresince tartıştık. Evinin önüne
geldiğimizde hiçbirşey demeden indi, gitti. Ben de konutuma gittim. O
gece mastürbasyon yaparak 3 kere boşaldım.

Ertesi gün işe gittiğimde gözlerim Ebru’yu arıyordu. Öğlen
gördüm onu, yanına gittim, konuşmak istediğimi söyledim.
“Şimdi olmaz, akşam konuşuruz!” dedi, ben de naçar
tamam dedim. Çıkış müddeti olduğunda kapıda beni
bekliyordu. Hemen özür dilemeye başladım. O ise,
“Yapmamalıydık, çok riskliydi!” diyordu yalnızca.
“Peki pişman mısın?” dedim, “Hayır
değilim, ama yanlış yerde yaptık!” dedi.
“Tekerrürü olacak mı?” dedim, “Olacak, ama orda asla
değil!” dedi. En azından tekerrürü olacaktı…

O günden sonra çok
konuşamamıştık. Yalnızca bir iki kere evine
vazgeçmiştim, bir defa da dışarıda
oturmuştuk. Ebru’yla yaşadıklarımız gerçekten beni çok
heyecanlandırmıştı, basılmak olasılığı coşkuyu
dahada çoğaldırmıştı, ama hali hazırda dilediğim gibi sahip
olamamıştım ona. Ebru annesiyle yaşadığı
için evine davet edemiyordu beni. Benim konutuma davetlerimi ise kabul etmiyordu,
kavramadığım bir biçimde.

Bir gece ileti attım, “Seni özledim!” diye. “Hmm, ben de,
ama görüşüyoruz zati!” dedi. Ben, “Salağa uyuma,
başka biçimde özledim. Devamını istiyorum ben!”
deyince, bir kaç dakika ileti atmadı. Sonra, “Ben de istiyorum!”
diye ileti geldi. O gece iletiyle sanal seks yaptık. Ama kavramıyordum,
azıcık çekingenliği vardı. “Neden
utanıyorsun?” deyince, “Kocamdan
boşandığımdan beri böyle bir ilişkim olmadı,
öğrenmiyorum…” demişti.

Azdırıcı azdırıcı iletiler attım tüm gece.
Kocası onu kandırmıştı. Kapalı bir hayat
yaşıyordu. Sanki bakire bir kızı sekse zorluyor gibi
seziyordum kendimi. “Söyle bakalım kocan seni nasıl
sikiyordu?” diyordum, anlatıyordu. “Hiç götünü sikti mi?”
deyince, “Evet, her yerimi sikiyordu!” dedi. Ben de, “Artık
senin sikicin ben olacağım, her yerin benim olacak!” dedim. Bu
onu azdırmıştı, “Peki nasıl olacak? Bir daha asla
soyunma odasında olmaz!” dedi. “Bizim mağazanın ambarı
var aşkım. Kamera filan da yok, kimse gelmez çıktıktan
sonra!” dedim. Azıcık çekinmişti.

Ertesi gün sabah
Ebru’yu kapıda gördüm. Yanında başka misyonlular vardı,
“Kolay gelsin dostlar!” dedim, mağazaya girdim.
Çıkış süresine yakın, “Çıkışta bizim
mağazaya gel!” diye ileti attım. Alışveriş
merkezi kapanmıştı. Ben de tezgahtar kızları
gönderdim, kepenkleri yarım indirdim. Ebru’yu bekliyordum.

Ebru geldi, saklıca girdi. Kepenkleri bütün kapattım,
ışığı kapattım. Suskunca indik ambara.
“Kimse öğrenmez değil mi?” diyordu. Usulca yanına
yanaştım, montunu çıkardım. Gömleğinden
fışkırıyordu göğüsleri. Ambarda bulunan masaya
yatırdım. Ben hali hazırda ayaktaydım, Ebru gözlerini
kapatmıştı. Gömleğinin düğmelerini açtım,
tamamını açınca pantolonuna geçtim. Atıyordum Ebru’yu.
Pantolonunun kemerini çözdüm, açtım düğmesini. İndirince beyaz
külodu karşımdaydı. “Harika bir bedenin var!” diyerek
övgüler ediyordum. Ebru resmen kendini bana vazgeçmişti.
Bugün adam gibi tadına bakacaktım onun.

Beyaz sütyeninin üzeriden göğüslerini okşamaya başladım.
Üzerine çıktım, dudaklarını öpmeye başladım.
Ateşli bir biçimde öpüyordu beni. Alt dudağını
emiyordum elim vücudunu dolaşırken. Dillerimiz birbirine dolaşmaya
başlamıştı. Usulca boynuna indim. Çok suskunduk.
Yalnızca boynunu emerken çıkardığım sesler vardı. Hafif
ıslanmış boynuna soluk veriyordum, ellerim memelerindeyken.
Kısık kısık inlemeye başlamıştı. Boynunu
emdikten sonra göğüslerine indim, sütyeninin üstünden sert memelerini
yalamaya başladım. Sonra birini çıkardım, gerçekten büyüktü
göğüs halkaları. Ucunu emmeye başladım, ben emdikçe dahada
kabarıyordu sanki. Ebru kollarını alt
sarkıtmış, tadını çıkarıyordu. Sonra
değişiğini çıkardım, sütyenin Cup kısmı altında
kalmıştı. İkisini de kudurmuş gibi yalıyordum,
tükürüklerimle ıpıslak olmuştu memeleri.

Kalkıp baktım, çok seksiydi bu halde. Hakikatinde Ebru’nun öyle
seksi bir hali yoktu, ama yapılı bedeni beni etkilemişti.
Göbeğine indim, heryerini yalıyordum. Karnını yalayarak
altlara doğru geldim. “Kocam beni hiç böyle
yalamazdı!” deyince iyice azdım, bu bayana istediğini
vermeliydim.

Külodu ıslanmıştı. “Sulandı mı
aşkımın amcığı?” deyip üstünden koklamaya başladım.
Hafif ter kokusu geliyordu, ama harikaydı. Külodunu indirince,
kıllı amı karşıma geldi. Oldukça
kıllıydı. “Kılları alamadım, özür
dilerim!” deyince, “Saçmalama, her halinle çok seksisin!” dedim.
Kıllarını yalamaya başladım, usulca klitorisine
geldim. Külodunu tamamen indirdim, ayak bileklerindeydi. Ben ayaktaydım,
Ebru uyuyordu. Hafif domalmış bir halde yalamaya
başladım klitorisini. Amının dudaklarını
ayırıp, o pespembe ve sulu amcığını yalamaya
başlayınca, Ebru’nun sesi artmaya başlamıştı.
“Ohhh, aaah!” sesleriyle amının deliğini dillemeye
başlamıştım. Amının akışkanları
ağzıma geliyordu. Şişkin dudaklarının arasında
am deliği çok hoştu.

Ebru, “Dayanamıyorum, sok artık!” deyince, pantolonumu
indirdim. Sikimi sıvazlıyordum ona bakarak. Sonra cüzdanımdan
prezervatifi çıkardım, taktım. Ebru soluğunu yakalamış, bana
bakıyordu. Bacaklarının arasında yerimi aldım, iyice
ayırdım ve amını ortaya çıkardım. Sikimin
başını koydum amına, Ebru’ya baktım. Sonra ittirmeye
başladım. “Ihhh!” diye bir ses geldi. Yavaş yavaş
yükleniyordum Ebru’nun amını yara yara. Tamamen girince azıcık
bekledim. Ebru’nun ağzı hafif sarih, gözleri kapalıydı.

Pompalamaya başladım. Ben girdikçe Ebru’nun kafası arkaya
gidiyordu. Süratli süratli sikmeye başladım. Ebru
kafasını sağa sola atıyordu. Eğilip memelerini
yalamaya başladım. Kısık kısık, “Ahhh, sik
beni!” diyordu. Ben girdikçe Ebru’nun amı daha da sulanıyordu.
Ben de gömleğimin düğmelerini çözdüm, kravatım kalmıştı.
Ebru kravattan kendine çekti beni, dudaklarıma yapıştı. Hem
amına pompalıyor, hem dudaklarını öpüyordum. Sonra
doğruldum, ayakkabısını ve çorabını
çıkardım. Kalın bacağını ve
baldırını okşuyordum. Ayağının birini hafif
omzuma yanaştırdım, ayağını yalayarak sikmeye
başladım.

“Ahhh, daha sert, daha sert!” deyince daha süratli sikmeye
başladım. Bir müddet bu biçimde siktikten sonra,
domalmasını istedim. Dizlerini masaya koydu. Önümde köpek gibi
duruyordu. Ben de o halde soktum amcığına. Gene süratli
süratli sikmeye başladım, saçlarına sürüklüyordum.
Ebru çoktan orgazm olmuştu, kasılıyordu. Saçını sürükleyip,
yanağını yakaladım, dudağından öpüyordum. Ebru
yapılı bedenine karşın oldukça elastik bir bayandı.
Amını sikerken, göt yanaklarına da şaplak vuruyordum arada
sırada. Göt deliği belirli oluyordu. Baş parmağımı
yalayıp göt deliğine sokunca irkildi. “Ahhh, aşkımmm!”
diyordu. Amında yarağım, götünde parmağım, iki
deliğini de doldurmuştum. Parmağımı yarak gibi
kullanıp, götüne sokuyordum. “Çok hoş, çok hoş, ohhh!” diye
inliyordu. Bir defa daha boşalmıştı. Yavaş yavaş ben
de sona geliyordum, takribî 30 dakikadır sikişiyorduk.
İnlemelerim çoğalınca, “Geliyor musun aşkım?” dedi,
“Evet bebeğim, ohhhh!” diyerek amına sertçe girdim ve
prezervatifi döllerimle doldurdum.

İçinden çıkınca resmen yığıldı masaya.
Çıt çıkmıyordu. Kolları alt doğru
sarkmış, öylece uyuyordu. Prezervatifi çıkardım, döl
parçaları sikimin üstündeydi. Önüne geçtim, açtı
ağzını, sikimi soktum ağzına. Sikimi yalayarak
arındı. Kan ter içinde kalmıştık. Baygın bir
biçimde arındı sikimi. Ayağa kalkınca gömleğinin
sırılsıklam olduğunu gördüm. Aynen benim de öyleydi. Ayak
bileğinde duran külodunu giymeye kalkışınca,
“Hayır, giymeyeceksin, hatıra olarak kalacak bende!” dedim.
“Amım çok ıslak, pantolondan belirli olur!” dedi. Külodunu
aldım, arda geçip, iki deliğini de sildim arındım
küloduyla. Besbelli bir am kokusu bulaşmıştı şimdi
küloduna. Ben de giyindim. Ebru sütyenine yerleştirdi memelerini,
gömleğini giydi. Pantolonunu giyindiğinde büyük götünün arasına
kaçmıştı pantolonu.

Ambardaki
koltuğa oturup bir sigara yaktım. Giyinmesini izliyordum,
sigaramı içerken. Ayakkabısını giyerken, “Hiç böyle
bir seks yaşamamıştım!” dedi. “Daha neler
tattıracağım sana, bu daha birşey değil!”
dediğimde heyecanlanmıştı gene. Kalkıp pantolonunun
üstünden götünü avuçladım. Ayaktaydık, art dönüktü.
“Götünü istiyorum!” dedim. Ebru, “Gidelim artık, çok geç
oldu!” dedi. Ama takmıştım kafaya, götünü sikecektim
kesinlikle. Ebru, “Tamam, ama sonra!” dedi, mağazadan
çıktık.

Tüm ışıklar sönmüştü, her yer kapkaranlıktı. Süratli
adımlarla çıktık AVM’den. Otomobilimle evine vazgeçtim.
İnerken, “Çok hoştu!” deyip dudaklarıma bir öpücük
kondurdu.