Anadolunun minik bir şehrinde memur olarak çalışıyorum. Evleneli henüz üç ay olmuştu. Eşim ile aramda 8 yaş fark vardı, benden 8 yaş minikti, başka bir deyişle taptaze bir çıtır ile evlenmiştim. Kaynanam eşim gibi çok minik yaşta evlendiği için Kaynanam da genç sayılırdı, benden 7 yaş büyüktü. Çalıştığım iş yeri Kaynanamlara çok yakındı. Bir gün akşam iş çıkışı eve gideceğim sırada kaynanamların evinin önüde minik baldızım çağırdı, “Enişte, ablam bizde.” diye. Ben de kaynanamlara girdim.
Eşim mutfakta yemek yapıyordu. Kaynanam ise oturma odasında çekyata uzanmış dinleniyordu. Benim geldiğimi görünce kaynanam bana eşimi şikayet etmeye başladı, “Bugün karın suratından çok yoruldum, yürüyerek çok gezdik, ayaklarım ağrıyor, ayaklarıma kara sular indi…” diye. Ben de ayaklarına masaj yapabileceğimi, eşime kızmamasını söyledim. Ayaklarının yanına halıya yere oturdum ve kaynanamın ayaklarına masaj yapmaya başladım. Kaynanam, baldırlarının daha çok ağrıdığını söylüyordu. Bu sırada mutfakta yemek yapan eşim yanımıza geldi. Kaynanamın üzerinde geniş bir etek bulunduğundan kaynanamın üzerine battaniye örttü ve “Masajını daha rahata yaparsın…” diyerek tekerrür mutfağa gitti.
Ben battaniyenin altından kaynanamın baldırlarına masaj yaparak yukarıyalar doğru çıkıyordum. Ben yukarıya çıktıkça kaynanamın gözlerini kapattığını ve hafif dudağını ısırdığını gördüm. Kaynanam yaptığım masajdan zevk alıyordu. Bunu görünce masaja devam ederek dahada yukarıya çıkmaya başladım. Kaynanamın eteğinin altında uzun paçalı ve paçaları lastikli don vardı. Ellerimi paça lastiklerinden içeriye soktum ve yukarıya çıkmaya devam ettim. Ben yukarıya çıktıkça kaynanamdan hafif inleme sesi gelmeye başladı. Parmaklarımı kaynanamın kilotunun üzerine kadar getirdim ve kilotunun üzerinden amcığını okşamaya başladım. Kaynanam birden gözlerini açtı, bana tebessümerek baktı ve bacaklarını iyice ayırdı. Ben de bundan cesaret alarak parmağımla kilodunu kenara sürükleyerek kaynanamın amcığını okşamaya başladım.
Tabi bu olanları battaniye altından yaptığım için eşim yanımıza gelsede mesele olmazdı, zira ne yaptığımı göremezdi. Bu sırada ben kaynanımın amcığını parmağımla okşadıkça kaynanam iyice inlemeye, başını sağa sola çevirmeye başladı. Kaynanamın amcığı sulanmaya başladı. Orta parmağımı amcığının deliğine sokmaya başladım, içerisi oldukça sıcak ve kaygandı. Kaynanamın amı vıcık vıcık olmuştu. Parmağım rahat bir biçimde sonuna kadar girdi. Parmağımı hafif hafif kaynanamın amına sokup çıkarmaya başladım. Kaynanam iyice kendini koyvermişti. Ben yinede tutulma olasılığına karşı eşimi hakimiyet etmek için kaynanamın yanından kalktım, “Hemen dönecem…” diyerek dudağına bir öpücük kondurdum ve mutfağa eşimin yanına su içmeye gittim. Eşim pantolonumun ütüsünün bozulmamasını altımda eşofman varsa değişik odada pantolonumu çıkarmamı söyledi. Mutfakta suyumu içtim ve değişik odada pantolonumu çıkardım. Eşofmanla kaynanamın yanına geri gittim.
Kaynanam değişik çekyata geçmiş, aynı biçimde uyuyordu. Battaniyeyi yeniden üzerine sürüklemişti. Niçin oraya uyuduğunu sorduğumda, kaynanam o çekyatın kapıdan girince bütün görünmediğini söyledi. Ben yeniden yere oturarak elimi battaniyenin altından kaynanamın eteğinin içine soktuğumda, altında başka birşey olmadığını, paçalı donu ve kilotunu çıkardığını, kaynanamın bacaklarına temas ettiğim anda hissettim. Kaynanamın gözlerinin içine ‘Hayırdır?’ anlamında baktığımda, Kaynanam, “Daha rahat masaj yaparsın, mani olmasınlar diye çıkardım…” dedi. Ben de elimi direk olarak kaynanamın amcığına attım ve amını avuçlayarak okşamaya başladım. Bu sırada eşim kapıya kadar gelerek, arka bahçeden yeşillik toplayacağını söyledi ve gitti. Karım bulunduğumuz odanın penceresinin önünden geçtiği için ben hemen kaynanamın dudaklarına uzandım ve öpmeye başladım.
Kaynanam dudaklarımı öpmüyor sanki somuruyordu. Tabi öpüşürken biryandan da yan gözle pencereye bakarak, eşimin geçmesini hakimiyet ediyordu. Kaynanam birden elini benim eşofmanın ve kilotumun içerisine sokarak benim kazık gibi olmuş yarrağımı avuçlayıp sıkmaya başladı. Öpüşmeye devam ederken, ben altta bulunan elimin iki parmağını tekerrür amcığının içine sokmuştum dahi. Kaynanamın amcığını parmaklarımla sanki sikiyordum. Boşta kalan baş parmağımla da klitorisini okşuyordum. Değişik elimi de penyesinin altından kaynanamın dolgun göğüslerine attım ve sütyeninin altından göğsünü avuçluyordum. Ben kaynanamın amına parmaklarımı sokup çıkardıkça, kaynanam da benim yarrağımı daha çok sıkıyor ve acıtıyordu. Birkaç saniye geçmeden kaynanam büyük bir titreme ile boşaldı.
O sırada birden arka bahçenin tahta kapısının çarparak kapanma sesini dinleyince, ben daha önceki yerime geçtim ve görünür biçimde kaynanamın ayaklarına ve ayak parmaklarına masaj yapmaya başladım. Eşim pencerenin önünden geçerek, elinde yeşilliklerle içeriye girdi ve “Nasıl gidiyor Anne?” diye sordu. Kaynanam da çok mutlu bir biçimde, “Damadımın ellerine sağlık, valla çok kabiliyetli elleri varmış, artık benden kurtuluşu yok, herzaman böyle masaj isterim…” dedi. Eşim de, “İyi, iyi… Yapar natürel, Annesi sayılırsın! Bu arada yemek 5 dakikaya hazır, yavaş yavaş masajı tamamlayın da mutfağa gelin…” diyerek mutfağa gitti. Kaynanam boşalmış hafiflemişti, ama benim yarrak hali hazırda kazık gibi duruyordu ve taşaklarıma ağrı girmişti, acil boşalmam gerekliydi. Ne olacaksa olsun deyip, hemen ayağa kalktım, yarrağımı çıkarıp, kaynanamın ağzına verdim ve ağzını siker gibi, ağzında ileri geri hareket ettirdim, 3-4 saniye sonra da kaynanamın ağzına boşaldım. Kaynanam sanki pekmez yermiş gibi, tam döllerimi yaladı yuttu.
Mutfağa gitmek için derlenirken de bana, “Bunu devamına erdirelim Damat!” dedi. Ben de, “Tabi Valide, o mevzuda hiç kuşkun olmasın!” diye yanıtladım ve kaynanamı son bir kere dudaklarından öpüp, mutfağa geçtik…
Akşam yemeğine başladığımız sırada kaynanama, kayınbabamı ve minik baldızla, kayınçoyu sordum. Kayınbabamın ablasının işleri olduğunu ve köye gittiğini, minik baldızın ve en ufakları olan kayınçomun arka bahçede konutu olan babaannenin yanında olduklarını ve orada uyuyacaklarını söyledi. Akşam yemeğinden sonra çay ve meyve faslından sonra eve gitmek için hazırlandığımız sırada, ortanca baldızım, “Enişte gitmeyin, babam da yok, biz korkarız, burada yatın.” dedi. Kaynanam da ısrar edince, eşim kardeşini ve annesini kırmamak için, “Tamam.” diyerek kabul etti.
Ancak kış günü olduğu için yalnızca bir odada soba yanıyordu. Hepimiz orada uyuyacaktık. Kaynanam ve baldızım bir çekyatta, eşim ve ben değişik çekyatta uyuyacaktık. Daha evvelleri de kaynanamda yatılı kaldığımızdan, orda eşimin ve benim birer eşofman veya pijamamız aralıksız bulunurdu. Eşim değişik odada üzerini değiştirdi pijamalarını giydi geldi ve yattı. Kaynanam da değişik odada üzerini değiştirdi geldi, değişik çekyata yattı. Baldızım annesinin yanına, ben de eşimin yanına uyuyarak ışıklar sönük gidişatta TV izlemeye devam ediyorduk. Eşim ve kaynanam gündüzden yürüyerek çok dolaştıkları için yorulmuş olduklarından hemen yattılar. Takribî yarım saat kadar sonra ben baldıza seslenerek, “Baldız TV’yi kapatayım mı?” diye sordum. Ses yok, baldız kaynanamın arka tarafında uyuduğundan göremiyordum. Çekyattan kalkıp baktığımda baldızım da çoktan yatmıştı.
TV’yi kapattım, karanlıkta kaynanamın uyuduğu çekyatın yanına yere oturdum. Ellerimi yorganın altına soktum ve kaynanamın bacaklarını okşamaya başladım. Geceliğinin altından bacaklarını okşayarak yukarıya çıktığımda, kaynanamın altında yeniden kilot olmadığını hissettim. Kaynanamın etli ve dolgun dudakları olan amcığını avuçlayarak okşamaya başladım. Tabi benim yarrak eşofmanın altında yeniden kazık gibi olmuş, çadırı kurmuştu. Kaynanamın amının okşanmaktan sulandığını, sularının da bacak arasına sızdığını sezebiliyordum. İki parmağımı amının akışkanı ile nemlendirerek amcığına sokmaya çalıştım. Tabi kaynanam pozisyon itibariyle yan uyuduğundan, pekte galibiyetli olamamış, parmaklarımın yalnızca ucunu sokabilmiştim. Bu sırada kaynanam uyandı ve hemen elini eşofmanımın içine sokarak kazık gibi olmuş yarrağımı okşamaya ve sıkmaya başladı. Değişik eliyle de beni kendisine sürükleyerek dudaklarımı öpmeye, somurmaya başladı.
Kaynanam dudaklarımı sanki aç kurtlar gibi yiyordu. Bir vakit ateşli öpüşmeye devam ettikten sonra, benimkini dışarı çıkararak yalamaya başladı. Yaptığımız işi karanlıkta yapıyor olsak bile, eşime veya baldızıma tutulma tehlikeyi vardı. Kaynanam yarrağımı bir vakit daha yalayıp somurduktan sonra, benimkini eşofmanımın içine koyarak ayağa kalktım ve kaynanama ‘Mutfağa gelmesini’ söyledim. Işıkları yakmadan mutfağa gittim. Yaşadığımız olayın coşkusundan boğazım kurumuştu, bir kadeh su içtim. Bu sırada kaynanam yalnızca holün ışığını yakarak mutfağa yanıma geldi. Hemen ayakta birbirimize sarılarak ateşli öpüşmemize devam ettik. Elimi geceliğinin üzerinden kaynanamın amcığına atmış okşuyordum. Bu sırada geceliğinin önündeki, göbeğine kadar olan düğmeleri çözerek, geceliğinin önünü açtım. Kaynanamın içinde yalnızca fazla seksi olmayan sütyeni vardı. Sütyeninin üzerinden memelerini avuçlayıp okşadım…
Sonra südyenini yukarıya kaldırarak kaynanamin memelerini özgür vazgeçtim. Özgür kalan memelerini bir vakit sıkarak okşadıktan sonra, uçlarını dudaklarımın arasına alarak somurmaya başladım. Arada bir somurmayı vazgeçip dilimle yalnızca memeuçlarını yalayarak kaynanamı kendinden geçiriyordum. Tabi bu arada diger elimle geceliğinin altından amcığını okşamaya ve yoğurmaya devam ediyordum. Kaynanamın sırtını mutfak tezgahına dayayarak bacaklarının arasına yere diz çöktüm ve geceliğini yukarıya kaldırarak amcığını ortaya çıkardım. Kaynanamın amcığı antreden hafifçe sızan ışığın tesiriyle muhteşem bir sanat yapıtı gibi görünüyordu. Kaynanamın amı kılsız, kaymak gibi pakti. Hemen bacaklarının arasına kafamı sokarak amcığını yalamaya başladım. Ben yaladıkça kaynanam kıvranıyor, ellerini saçlarımın arasına geçirerek kafamı amcığına daha da çok bastırıyordu. Bu biçimde ne kadar yaladığımı öğrenmiyorum, ama yalamaktan çeneme ağrı girmeye başladı. Kaynanam ise peş peşe titreyerek boşalıyordu. O boşaldıkça da ben akışkanını daha çok emerek amını daha bir iştahlı yalıyordum. Bu arada kaynanam amcığını yalamam sırasında en az 3-4 kere boşalmıştı.
Kaynanam beni ayağa kaldırarak tekerrür dudaklarıma yumuldu. Bir yandan öpüyor bir yandan da fısıldayarak ‘Nasıl yaladığımı hep merak ettiğini, eşimle nişanlılık yarıyılında yaptığımız kaçamak yalaşmaların çoğunu saklıca izlediğini, fakat müdahale etmediğini’ söylüyordu. Bu sefer yer değiştirerek, kaynanam beni tezgaha dayadı. Önüme diz çökerek eşofmanımı ve kilotumu dizlerime kadar indirerek, yarrağımı özgür vazgeçti ve taşşaklarımdan başlayarak mükemmel bir biçimde yalamaya başladı. Kavradığım kadarı ile kaynanam yalama işinde çok deneyimliydi. Kaynanama ‘Mükemmel yaladığını’ söylediğimde, kaynanam ‘Kendisinin daha öncekinden kayınbabamın sikini yalamaktan çok zevk aldığını, ancak kayınbabamın bir kere bile kendisinin amını yalamadığını, bu gece amcığının ilk kere yalandığını’ söylüyordu. Bu arada artık kayınbabamın sikinin kalkmadığını ve benim sikimin kayınbabamın sikine oranla daha kalın ve azıcık uzun olduğunu da söyledi. Kaynanamı ayağa kaldırdım, zira yarrağımı yalamaya azıcık daha devam etse ağzına boşalacaktım. Ama ben kaynanamın ağzına boşalmak değil, amcığını sikmek ve boşalmak istiyordum…
Kaynanamı ters çevirdim, ellerini mutfak tezgâhına dayayarak domalttım. Kaynanamın amcığı alttan harika görünüyordu. Yarağımın kafasını amcığına birkaç kere fırça sürükledikten sonra, amının deliğine dayadım ve girmeye başladım. Amcığının içi fırın gibi alev alev yanıyordu. Yavaş yavaş sonuna kadar girdikten sonra, ritmik bir biçimde girip çıkmaya başladım. Kaynanam arada bir ben içindeyken doğruluyor, kafasını çevirerek öpüşmeye devam ediyor, dudaklarımı somuruyor, sonra kalçalarını kıvırarak daha derine girmemi sağlıyordu. Artık daha fazla dayanamayacağımı anlayınca, kaynanama ‘Boşalmamın yakın olduğunu’ söyledim. Kaynanam da, ‘Rahatlıkla içine boşalabileceğimi, kayınçonun doğumundan sonra operasyonla kordonlarını bağlattığını’ söyledi. Ben de birkaç kere daha gidip geldikten sonra sarsılarak mükemmel bir biçimde kaynanamın amcığının içine boşaldım. Ama ne boşalma! Sanki işiyordum, o derecede döl geliyordu sikimden. Hayatımda hiç bu biçimde boşalmamıştım.
Boşalmam bittikten sonra kaynanam ‘İçinden çıkarmamamı, kendisinin de boşalmasının yakın olduğunu, sertliğimi kaybetmeden içinde gidip gelmeye devam etmemi’ söyledi. Bunun üzerine amcığının içinde gidip gelmeye devam ettim. Az sonra kaynanam da titreyerek boşaldı. Kaynanam boşalırken amcığını sıkıp vazgeçiyor, benimkini içeriden kenetliyordu. İçinden çıktıktan sonra, kaynanam önüme diz çökerek yarağımın üzerinde kalan döllerimi ve kendi akışkanını yalayıp somurarak arındı. Yarağımı somurdukça içimde kalan tam damlaları vakumlayıp içine sürüklüyordu. Arınma işini tamamladıktan sonra yarağımı peçete ile kuruladı. Kendiside amcığından taşan dölleri arındıktan sonra, üzerine hırkasını giydi. ‘Kendisini beklememi, arka bahçede bulunan tuvalete gideceğini, tuvaletten gelince eşimin ve baldızımın uyku vaziyetlerine göre devam edebileceğimizi söyledi ve dışarıya tuvalete çıktı…
Tuvaletten geldikten sonra baktık ki karım ve baldızım mışıl mışıl uyuyorlar, tekerrür mutfağa geçtik. Kaynanam beni mutfakta yere halının üzerine yatırdı, başladı yarağımı yalamaya. Nasıl yalıyor ama, aç kurtlar gibi! Ben de kaynanamın amını yalamak istediğimden, üzerime doğru çektim ve 69 pozisyonunda ben de kaynanamın amcığını yalamaya başladım. Arada kafamı kaldırıp götünün deliğine de dil atıyordum. Ben yaladıkça kaynanam daha çok iştahlanıyor, yarağımı gırtlağına kadar sokuyor, vakumlayıp geri çekiyordu. Ben bu arada iki parmağımı amcığının içine sokarak amcığını bulguya devam ediyordum. Parmaklarım kaynanamın amcığına girip çıkarken, Klitorisini dudaklarımın arasına alıp somuruyordum. Kaynanam bu hareketim karşısında yumurtalarımı teker teker ağzına alıp somuruyordu. Elimin üçüncü parmağını arada bir yalayarak, yumuşattığım ve kayganlaştırdığım götünün deliğine sokarak, her üç parmağımı aynı anda sokup çıkarmaya başladım. Dudaklarım ve dilim yalama ve somurma işine devam ediyorlardı. Kaynanam fazla dayanamadan titreyerek boşaldı.
Ağzıma boşalan kaynanamın tam zevk sularını içtikten sonra kalkmak istedim. Kaynanam kalkmama izin vermeden üzerimden kalktı, suratı bana dönük biçimde, yarağımı okşayarak amcığına soktu ve birden üstüme oturdu. Tabi kaynanamdan böyle ani bir hareket beklemediğim için yarağımda birden bir ağrı hissettim. Kaynanama beklemesini söyleyerek, amcığının içinde ağrının azıcık gevşemesini bekledim. Yarağımdaki ağrı rahatladıktan sonra, kalçalarımı oynatarak, kaynanamın amı içinde yarağımı hareket ettirmeye başladım. Kaynanam kalçalarını yukarıya alt oynatarak hakimiyeti ele aldı. Bazen fazla süratleniyor, bir makine gibi hareket ediyor, bazen de gayet yavaş bir biçimde hareket ediyor, kalçalarını dairesel hareket ettirerek beni çıldırtıyordu. Ben arada bir doğrulup kaynanamın memelerini yalayıp somurarak ısırıyordum. Kaynanam da dudaklarıma yapışıyor, soluksuz kalana kadar öpüşüyorduk.
Bu biçimde kaynanamla bayağı uzun bir sikişten sonra ben geleceğimi hissettim ve “Valide boşalacağım!” dedim. Kaynanam da, “Boşal aslanım! Boşal koçum! Sula azdırdığın kaynananın amını!” dedi. Bu lafları üzerine sarsılarak kaynanamın amına boşaldım. Ben boşaldıkça, kaynanam da hareketlerini süratlendirdi ve yarağım küçülüp içinden çıkmadan o da boşaldı. Artık ikimizin de takati kesilmişti. Üstümüzü başımızı düzenleyip yatmaya gittiğimizde saat gece 03:30’u gösteriyordu. Kaynanamla takribî 3 saat kadar sikişmiştik. Karıma arkadan sarılarak, sikişmenin verdiği gevşeme ve bitkinlikle hemen yatmışım.