Selam 31’ci dostlar. Adım Kenan, Gaziantepin bakir ilçelerinden birinde, vasat bir konutluluk hayatı sürerken, aniden karşıma çıkan, eski bir Lise dostum olan Özlem ile yaşadığım bir anımı paylaşmak istedim. Liseyi tamamlamış, evlenmeyi tasarılarken, peşimden koşan Özlemin meğerse benle yuva kurma hayalleri varmışta seneler sonra bildim. Ama o zamanlar ben sanki salak gibi, benim için yanan bu ateşten habersiz, elde çitilemekten bir hal olurdum. Dediğim gibi, Liseyi tamamladıktan sonra aradan seneler geçmiş, ben de, o da evlenmişiz, çoluk çocuğa karışmışız. Hayat tekdüzeleşmiş giderken rastlantı buya, bir mağazada karşılaştık Özlemle. Tabi eskiden selamımız muhabbetimiz vardı. Bana gülümseyerek, “Merhaba!” dedi. Ayaküstü kısa bir muhabbetten sonra, evlendiğini, nerde oturduğunu filan anlattı Oturduğu binada da tesadüfen benim bir piç dostum oturuyordu. Özlemle sohbetimiz hoştu, yeniden de çevreden dikkat çekmesin diye hemen böldüm ordan. Ama aklım Özlemde kaldı. Konutluluk ona yaramış, taş gibi kalçalar, kalın dudaklar, cilveli bakış, derken bütün sikilmelik bir afet olmuş. Bu arada Özlemin boyu 1.65 filan ve hafif balıketli, ama muhteşem denecek kadar bakımlı bir afet…
Bir gün dayanamadım, piç dostumu arayarak, Özlemin evine gönderdim. O da Özleme, benim görüşmek istediğimi, dolayısıyla tlefon numarasını istediğimi söylemiş ve almış. Sanki liseli aşıklar gibi coşkuyla, “Alo.” dedim. Ama Özlemde o ne ses, ne cilve! Ertesi günü, kocası işe gidince beni evine davet etti. Ne ile karşılaşacağımı bilmesem de, sanki ayaklarım kendiliğinden gitti. Kısa bir hoşbeşten ve bir kadeh çaydan sonra, malum senelerin hasreti var, öpüşmek için eğildiğimde, beni iterek, “Böyle birşeye hazır değilim, buraya bunun için mi geldin?” muhabbetlerine başlayınca, ben sinirlendim, kalkıp konutu terkettim. Arkamdan, “Dur, gitme!” v.s dediyse de dönmedim…
Israrlı telefonlarını direnemedim ve yumdum gözümü, açtım ağzımı, “Ulan salak, onca riske çay içmek için mi katlandık? Madem bir bok olmayacaksa niçin evine çağırıyorsun beni?” diye fırçaladım. Bu dilen yakar derken, “2 gün sonra seni çağıracam, kazanç misin?” dedi. Ben de hem kudurduğum için, hemde sinirimi çıkarmak için, “Bakarız!” dedim. Tabi bu arada mesajlaşıp, telefonda da görüşüyoruz. O an korktuğunu, böyle birşeyi aslında tasarlamadığını, sadece geçmişin hatırına benimle yanyana oturmak istediğini anlattı. Ben de buluşma riske girmesin diye, “Hı hı, tamam, OK!” v.s diyorum.
2 gün sonra beni çağırıp, evine vardığımda, üstünde beyaz sıfırkol keten gömlek, tek düğmeyle sarmış memelerini, sütyen yok, altta bedenine yapışmış kumaş pantolonla açtı kapıyı. Kapıyı kapatır kapatmaz hemen yumuldu dudaklarıma, ama nefes alamıyorum nerdeyse. Gömleğinin düğmesini açtığımda, uçları sertleşmiş, çocuk emzirmiş bir bayanda olmayacak kadar dik, beyaz ve taş gibi memeleri ağzıma alıp emerken, bir yandan da kendi üzerimdeki elbiseleri çıkarıyordum. Onun daha sadece üstü üryanken, ben anadan üryandım. Pantolonunu indirdiğinde altına külot da giymemişti. Bacaklarının arasında şeftali gibi duran amcığını avuçladığımda, amcık ıslaktı, hemde işemişcesine ıslak. Bir ara parmağımla amcığının deliğini yokladım, ama parmağım güç giriyordu. Yanlışlıkla parmağımı götüne mi sokmaya çalışıyorum diye hakimiyet ettim, ama yok değil, göt deliği boştu. Dayanamadım, “Kızım kocan seni hiç mi sikmiyor, amın çok dar, çocuk nasıl çıktı bu amcıktan?” diye sordum. Kocasıyla aylardır sikişmediğini, zati sikişse de çocuk pipisi gibi olduğundan pek birşey hissetmediğini ve doğumu sezeryanla yaptığını söylediğinde, daha da kudurdum. Daha evvel belki suratlarca değişik am sikmiştim, ama daha yeni ergenliğe giren kızlarda dahi amcık bundan daha geniştir.
Yatak odasına geçtiğimizde, Özlem o anki zevk ve orospuluğuyla, yarağımı bir posta ağzına alıp boşalttı beni, ama o nasıl yalamaktı öyle, sanki otomatik sağım makinası mübarek. Taşaklarımı okşuyor, götdeliğimi arada bir yokluyor, delirmek işten dahi değil. Özlemi karyolasına uzattım ve ben de onun amcığını yaladım, hem de sanki aylardır am görmemişim gibi. Özlem kudurmuş gibi inliyordu, “Kızım sessiz ol, mahalle başımıza bir araya gelecek!” dedim. “Kim kazançse gelsin, umurumda değil, hadi sik beni!” dedi. Pozisyonumu aldım ve o dar amcığına girmeye çalışıyorum, ama sanki 16 yaşındaki bir kız sikiyormuşum gibi, bekaretini bozuyormuşum gibi haykırıyor. Zorlaya zorlaya, amını dağıta dağıta, sonunda girdim içine, ama sikim kopacak gibi. Bacakları kısa olmasına karşın belime dolamış, sanki komple bedenimi bebek gibi amından içine alacakmış gibi kendine sürüklüyordu beni. Tabi o arada ben habire pompalıyorum. Daha 3 dakika olmadan kedi eniği gibi inleyerek boşaldı. Ama ben hali hazırda gitgeldeydim, bana yılan gibi sarıldı ve “Yere uzan!” dedi. Ben de sikim o dar amcıktan çıkarmadan yere uzandım, o da üstüme ata biner gibi, oturup kalkarken amının suları bacaklarıma, ordanda halıya akıyor ve ben sadece denileni yapıyordum.
Öğrenmem kaçıncı orgazmını olduktan sonra, benim de boşaldığımı kavrayınca üstümden kalktı. Ben bitti diye düşünürken, amcığının syat ve döle bulaşmış sikimi birden ağzına aldı, emmeye başladı. Yarağımı tekerrür taş gibi yaptıktan sonra elimden yakalayıp kaldırdı ve yatağın kenarına suratını yapıştırıp, arkasını bana domaldı ve beni arkasına çekti. Ben arkasından amına sokmaya çalışırken, elini arkaya attı ve yarrağımı yakalayıp kendi eliyle göt deliğine fırça sürüklemeye başladı. İnanamıyordum bu nasıl bir sikilme arzusuydu böyle. “Daha amına güç alıyorsun, götüne nasıl alacaksın?” dediğimde, “Sen sikmene bak!” deyip, sikim götünün mor deliğinin ağzındayken kendini bana doğru bastırıp, “Girsene!” dedi. Benim de canıma minnet, götüne yavaş yavaş girerken, Özlem dudağını ısırıp, saçını başını sallıyor ve “Hadi, hadi!” diyerek tempo yakalıyordu. Bir anda nasıl olduğunu kavramadan, Pfloooop! diye ses çıkmasıyla başı içine girdi. Özlem de böğüre böğüre götünü geriye iterek kalanını aldı götüne. Yarrağım sanki kırılacak gibiydi. Ben yarağımı milim milim geri çıkarıken, “Çıkmaaaaa!” diye bağırdı. Azıcık sonra götünü ileri geri hareket ettirdiğinde, anladım ki pompalamam gerekiyordu ve aynen öyle yaptım. Fakat anca birkaç kere pompalayabildim ve sabretmedim, içine boşaldım…
Özlem yatağa, ben de sikim hali hazırda götünde bir biçimde Özlemin üstüne yığıldım. 1-2 dakika sonra doğrulup sikimi götünden çıkardığımda, Özlem yerinden kalkamayacak kadar yorulduğunu söyledi. Kucağıma aldım ve birlikte duşa girdik. Özlemi hoşça yıkayıp, kendim de yıkandıktan sonra, banyodan çıkmadan, son bir posta daha o daracık amcığından sikip, içine boşaldım, öyle çıktık…
Özlemle sikişmelerimiz senelerce devam etti. Ama hayatımda bu kadar bakımlı ve seksten çok beğenen bir bayanı pørnø filmlerinde dahi seyretmedim. Şimdi ise uzun zamandır görüşmüyoruz, ancak o öpüşmesi, o yarak yalaması, o daracık amcığı ve götü usuma geldikçe deliriyorum!