Selam sevgili 31 Seks Öyküsü okurları. Bundan 3 sene evvel başımdan geçen bir vakayı sizinle paylaşmak istiyorum. Ben 22, nişanlım Sema ise 19 yaşında idi. İkimiz de talebe olduğumuzdan, aynı talebe yurdunda, fakat ayrı katlarda kalıyorduk. Ailelerimizden ayrı şehirde okuyorduk. Sema kumral saçlı, mavi gözlü, beyaz narin derili, çok hoş bir kızdı. Ben onun ilk sevgilisiydim ve nişanlıydık. Üniversitede tanışmıştık. Sema bekaretini bana vermişti ve ilk benim oldu. Evvelden hiç sikişmediği için ilk başlarda toyluk sürüklüyordu, ama zamanla ben ona herşeyi öğrettim…
Onu muhtelif fantazilerle baştan çıkarıyordum. Bir kezinde onu atamış ve çekyata yatırmıştım, ona benim, tanımadığı bir masajcı olduğumu söyledim ve sohbet etmeye başladım. Sanki yeni tanışıyormuşuz gibi, nişanlıma, “Sevgilin var mı?” gibi sualler soruyordum, aynı anda masaj yapmayı sürdürüyordum. Nişanlım da sanki sevgilisinden habersiz gelmiş gibi konuşuyordu benimle. Bu arada elim, nişanlımın o tarifsiz hoş götünün aralarını dolaşıyor, amının çevresini sıvazlıyordum. Resmen vıcık vıcık olmuştu nişanlımın amı. Natürel nişanlımla sikişmelerimiz de o denli zevkli oluyordu, bu cins fantazilerden sonra.
Boynuz kulağı geçer derler ya, herşeyi benim öğrettiğim nişanlım da öyle oldu, gitgide içindeki orospuyu keşfedercesine kesintisiz yeni fantazilerle, yeni tutkularla gelmeye başladı. Bir gün durup duruken bana, kendisine tecavüz etmemi söyledi, bundan çok sevdiğini söyledi. Ben de artık eve girer girmez, kapıyı kapatıp, hiçbirşey söylemeden nişanlımı holde duvara yapıştırarak, tecavüz eder gibi çatır çatır sikmeye başlamıştım. Bir gün yeniden kapının hemen artta nişanlımı sikerken, karşı dairenin kapısından sesler duydum ve kapının dürbününden baktım. Karşı daireden 3’ü beyaz, biri de Zenci olmak üzere 4 Amerikalı talebenin çıktığını gördüm. Dikkatimi çekmişlerdi, zira bizim burda Amerikalı talebe pek bulunmazdı. Üstelik hepsi de ayı gibi adale yapmış, kocaman yarı şeylerdi. Nişanlım da benim neye baktığımı merak edip, kendisi de baktı. Ben bu sırada nişanlımı sikmeye devam ediyordum. Nişanlım Amerikalıları görünce, inlemeleri yükselmeye basladı. Sanki sesini onlara duyurmak istiyordu. Ben bunun farkına varır varmaz usuma birşeyler geldi, ama Yok daha neler! Herhalde nişanlımı elin Amerikalılarına siktirecek kadar da sapmadım! diye düşündüm…
Günler geçtikçe, ben o Amerikalı gençleri daha sık görmeye başlıyordum, artık dikkatimi sürüklediklerindendir herhalde. Heriflerin kapıları hiç kapalı kalmaz, kesintisiz sarih olurdu ve kesintisiz parti yapıyorlardı. Bir gün yeniden nişanlımı holde sikerken, onların sesi geldi bize, nişanlımla göz göze geldik bir ara. Artık nişanlım da öğreniyordu benim ne denli deli olduğumu. Dış kapıyı açıp azıcık araladım. Bizim kapının önünden geçenler baksa bizi içeride sikişirken görebilecekti. Nişanlım da inlemelerini azıcık yükseltince, karşı daireden sesler kesilmeye başladı ve adımların bizim kapıya doğru yanaştığını dinliyorduk. İçeriye baktıklarından adım gibi emindim, ama ne içeri giren oldu, ne de seslenen.
Aradan bir hafta filan zaman geçmisti. Benim dersim yeniden erkendendi ve nişanlımın o gün dersi azıcık daha geç başlıyordu. Benim ders bitince eve çıkayım dedim. Yurda varıp, üst kata çıkarken nişanlımın kapısının aralık olduğunu gördüm ve Hay şu ussuz kıza, giderken kapısını sürüklemeyi unutmuş! deyip kapıyı kapatmaya yeltendim. Bütün kapıyı sürükleyip kapatacaktım ki, içeriden sesler duydum. İlk başta, TV’yi sarih unuttu herhalde diye geçti içimden, zira yalnız kaldığı geceler TV’yi kapatmazdı, yalnızlıktan korktuğu için. Fakat salona girmek isterken kapı aralığından bir de ne göreyim?!? O Amerikalı gençler bizim hatunu almışlar aralarına, oturtmuşlar çekyata, biri sağında, öbürü solunda, biri memeleriyle oynarken, öbürü pantolonunu çıkarıyor. İki tanesi de ayakta, soyunmuş gidişatta, siklerini sıvazlıyorlardı. Birininki banal ebatta, ama değişik 3 tanesinin siki NASA roketi kadar dev yarraklar! Gözlerime inanamadım. Nişanlım da zati o sikleri büyük bir iştahla izlemekle meşguldü…
Şimdi anlaşıldı bu kaltağın neden derse gitmediği! dedim icimden. Tereddüte kapıldım ilk başta, acaba odayı basıp, ortalığı toza dumana mi çevirsem diye. Sonra kendi kendime düşündüm, Ulan adamlar 4 tane goril, sen tek başına ne bok gıdasın? dedim ve naçar bakakaldım…
Herifler nasıl da büyük bir istekle, sanki 4 tane aslan bir tek yavru ceylanı ortalarına almış, bunu nasıl yesek der gibi iştahla, nişanlımı hayatının sikişine hazırlıyorlardı. Sonra Zenci olan, kocamam kalkmış yarrağını getirdi nişanlımın burnunun dibine dayadı, “Take that bitch!” diyerek. Nişanlımın evvel gözleri faltaşı gibi açıldı. Çok merak etmiştim, acaba şimdi nasıl tepki verecek diye. Bir de baktım ki, eline aldı Zencinin yarrağını ve sıvazlayıp, “Ohhh my God!” diye söylenerek usulca ağzına almaya başladı. Gençlerden birisi de nişanlımın tangasını kenara sürüklemiş, amını parmaklıyordu. Nişanlım artık Zencinin yarrağını dahada bir iştahla yalamaya başlamıştı. Nasıl da zevk alıyordu orospu! Gerçeğinde çicek gibi bir kızken, onu benim bir orospu haline getirdiğimin farkına varıyordum o an.
Zenci nişanlımın ağzına boşalıp döllerini yutturduktan sonra çekildi ve gençlerden biri nişanlımı yatırdı çekyata, tangasını çıkardıktan sonra, sikini nişanlımın vıcık vıcık olmuş amına dayadı ve nişanlım ellerini onun beline dolayıp onu kendine çekti ve sikişmeye başladılar. Nişanlım bayılma derecesine varacak kadar çok zevk alıyor, “Ohh fuck me, yess yes yes, oh my God, ohh my God, yess, fuck me!” diye inliyordu. Takribî bir saat süresince dokunuşa dokunuşa siktiler ve nişanlımın amını resmen dev bir tünele dönüştürdüler. Üstelik hepsi de içine boşaldı, bizim hatun hap kullanıyordu neticede. Onlar derlenirken ben hemen ordan çıkıverdim ve merdiven arasında beklemeye başladım. Herifler sırıtatarak ve sevinçleri gayet yerinde kapıdan çıkarken, nişanlımın yarı üryan haliyle onları kapıya kadar atlatması beni afallatmadı pek sarihçesi.
Artık kapı kapanmıştı ve ben ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım. Acaba ne yapsam, herşeyi gördüğümü desem mi, demesem mi, ne zaman gitsem yanına diye. Sonunda 10-15 dakika bekledikten sonra kapıdan içeri girdim. Anahtar bende de vardı…
İçeri girince baktım, nişanlım yatağa tanga ve sütyenle uzanmış, öylece tavana bakıyordu. Büyük bir olasılıkla hali hazırda yaşadığı zevkin tesirindeydi ve bitkin düşmüştü. O gidişatta beni karşısında görünce çok donakaldı. Benim eve gelebileceğimi unutmuştu. Herhalde nişanlımın yalnızca amını değil, aklını da sikmişlerdi. Azıcık şaskınlık duraksamasından sonra, “Hayırdır aşkım, sen kütüphaneye gitmedin mi bugün?” diye sordu. Ben de, “Neşem yoktu, eve çıkayım dedim. Peki ya senin derste olman gerekmezmiydi?” diye sordum. Nişanlım da, “Bugün canım gitmek istemedi, ben de konutta kaldım!” dedi. Nerdeyse ağzımdan kaçıracaktım, Ulan orospu, canım yarrak çekti de gitmedim desene! diye. Son anda yakaladım kendimi…
Yatağa yanına geçtim ve onu arzuladığımı, çılgın gibi sikmek istediğimi söyledim. Panikledi ve başının ağrıdığını söyleyerek, “Yapmayalım!” dedi. “Hiç kurtuluşun yok aşkım, kurtlar gibi açım sana, baksana yarrağım kazık gibi!” dedim. Nişanlım daha yeni sikildiğini anlarım diye yaklaşmak istemese de, ben bir çırpıda soyundum ve tangasını nerdeyse güçle çıkardım ve hiç bekletmeden yarrağımı amını yasladım. “Dur aşkım, yapma, etme…” dese de hiç dinlermiyim, yarrağımı amına yaslamamla köklemem bir oldu. Sanki hava boşluğuna sokuyorum sikimi, amının içi hali hazırda vıcık vıcık döl dolu. Farkına varmamışım gibi sikmeye devam edip, hatundaki tepkiye bakıyordum. Azıcık git gelden sonra yarrağımı amından sürükleyip çıkarttım, natürel sikim döllerden bembeyaz, “Aşkım bu ne?” dedim…
Nişanlım gidişatı kurtarmaya çalışırcasına, “Aşkım gerçeğinde ben de okadar açtım ki senin yarrağına, hemen boşaldım!” dedi. Orospuya bak, usunca elin döllerini bana kendi amının Orgazm akışkanı diye yutturacağını sanıyordu. Ben de yemiş numarası yaptım…
O günden sonra uzun uzun düşünmeye başladım, bugüne kadar hali hazırda ne yapacağımı öğrenmiyorum. Karışık duygular içindeyim. Gerçi o günden sonra bu vaka birdaha yinelenmedi, zira herifler kısa müddet sonra ülkelerine geri döndüler. Ama ben vakayı hali hazırda kafamdan atamadım.