Slm dostlar adım Aktunç, özetle yakışıklı sayılan, kızlara dostluk öneriyi geri çevrilmemiş biri hariç bir insanım. Bu olay ise daha yeni geldi başıma. Olay şu: Beni yalanlayan hatunu başka bir deyişle Aysunu birkaç ay sonra nasıl siktiğim. Textil ile uğraşmaktayım ve piyasanın hali duman. Çalıştığım şirkette evvel şef, sonra ustabaşı ve 3 ay evvel de Müdür oldum. Aysuna ustabaşı iken dostluk önerisinde bulunmuş ve negatif cevap almıştım. Bu da beni fazla derecede kızdırıp üzmüştü ve açıkcası bozulmuştum ve o gün Aysunu sikmeyi kafaya koydum. Bu öneriden birkaç ay sonra müdür işten çıkınca, işveren ‘benim bu işi yapabileceğimi, bu krizde yeni müdüre para vermenin absürt olacağını söyleyip’ beni Müdür olarak gösterdi ve şirketin İşverenden sonraki en yetkili adamı oldum.
İşveren bir cuma günü buluşma sonunda bana, “En az 8 veya 10 bireyi işten çıkarmamız zorunlu, senden işe yaramayan adlar istiyorum!” deyince, sinsice bir intikam tasarıyı geldi usuma. Tüm personeli akşam çıkışı ve vardiyanın büyü saati olan 19:00 da buluşmaya alıp, İşverenin söylediklerini söyleyip, “Şimdi gerçekten çalışmak zorunda olanlar sebeplerini, birer birer odama gelip bana anlatsın. İşveren liste verdi, ama çıkarıp ekleme hakkım mevcut!” deyip odama çekildim. 4-5 personelden sonra Aysun geldi içeri, “Aytunç bey öğreniyorum siz beni çıkarmak istersiniz, ama benim işe çok lüzumum var, öğreniyorsunuz eşimden yeni ayrıldım ve çocuğum da var, çalışmazsam aç kalırız.” dedi. Ben de gayet uysal bir biçimde, “Bakın Aysun hanım, inanın ki İşverenin verdiği listede siz dahil 5 bayanın adı var ve ben bu adlar içinde sizin olmanızı istemem, ama bunun için kendi kredimi harcamak zorunda olduğumun farkındasınızdır umarım. Sizin benim için yaptığınız hiç bişey yokken, ben İşverene karşı olan kredimi sizden yana nasıl kullanabilirim?” dedim.
Bu laflar üzerine azıcık morali bozulan Aysun, ertesi sabah işe gelince, ilk defa bana tebessümerek ve eşine bakıyormuş gibi bakarak, “Günaydın Aytunç bey.” deyince, bu işin olacağını kavramış ve heyecanlanmıştım. Öğlen paydosunda herkes yemeğe giderken, Aysuna “Sen şu acil olan işleri yetiştir de sonra çık yemeğe, olur mu?” dedim. Aysun da “Tabi!” diyerek çalışmaya geri döndü ve işleri bitince yemekhaneye beraber çıktık. Yemekler yendi, sohbet başladı ve ben Aysuna, “Bak Aysun, ben bugün çok düşündüm… Çocuğuna tek bakıyor olman ve gerçekten gereksiniminin olması beni insiyatif kullanmak mevzusuna azıcık teşvik etti ama senin de bana azıcık dayanakçı olman zorunlu bu mevzuda.” dedim. Aysun hiç kararsız etmeden, “Aytunç bey ne isterseniz yaparım, yeter ki çıkarılmama izin vermeyin!” dedi. “OK, o zaman bu akşam bu mevzuyu konuşalım, olur mu?” dedim. Pozitif cevabı aldıktan sonra akşamı beklemeye başladım…
Akşam işletmenin altındaki kafede buluştuk, çay içip çıktık. Otomobilimle firmaya 3 kilometre uzakta olan konutuma doğru ilerlemeye başladık. Aysun yalnızca, “Nereye gidecez?” diye sordu. Ben de, “Benim konutuma!” yanıtını verdim. Sustu, konuşmadan eve vardık. Yukarıya çıktık, eve girip oturduk. Konuşmuyorduk. Ben dolaptan soğuk içecek çıkarınca, Aysun gülerek, “Ne o, meşrubatıma ilaç katıp bana makûs şeyler mi yapacaksın yoksa Aytunç bey?” dedi. Ben de gülerek, “Evet uyku ilacı attım, meşrubatsın ve uyanınca yatakta çıplak uyuyor olacaksın.” deyince, beraber gülüştük. İçecekler içildi, Aysun, “Hadi, ne yapacaksak… şey başka bir deyişle, ne konuşacaksak konuşalım.” diyerek geldi yanıma oturdu. Buna mecburiydi farkındaydı, ama istiyordu da, halinden belirliydi, soluk alış verişi değişmişti. “Aysun senden çok beğeniyorum ve senin için yapamayacağım şey yok öğreniyorsun!” deyince, Aysun aniden dudaklarıma yumuldu. Ben bunu beklemiyordum, karşılık vermem birkaç saniye gecikti ve birbirimizi soymaya başladık. Ama bu beden, bu hatlar, peki bu kadın nasıl doğum yaptı ki kızlara taş çıkarır bu kadının heryeri diye iç geçirirken, anadan üryan olduk. Aysunun göğüsleri, göbeği, derken öperek yalayarak amına kadar inmiştim…
Aysunun o muhteşem amını yalamaya, emmeye ve öpmeye başlamıştım ki, Aysun titreye titreye ağzıma boşaldı. Sonra da, “Hadi erkeğim, bütün bir sene oldu bu am yarak görmeyeli, dindir şu hasreti, karın yap, orospun yap beni!” diyerek beni sırtüstü yatırıp üzerime çıktı ve benim aleti amına dayayıp almaya başladı. Oldukça dar, ama sırılsıklam ve ateş gibi yanan amına, sikimi almakta azda olsa zorlandığı ama zevkten uçtuğu surat ifadesinden belirli idi. Ve sikime oturup kalkmaya başladı. 15 dakika kadar sonra Aysun 2. defa, ben 1. defa boşalınca, “Gitmem zorunlu, çocuk konutta tek, korkar.” diyerek kalktı. Ama benim gönlüm bırakmaya razı değildi. “Gitme!” diye çok ısrar edince, “İyi o zaman kızımı alıp gelelim!” dedi. Hemen arabaya atlayıp evine gittik…
Kızını aldık, tekerrür benim eve gidiyoruz. Kızı, “Anne kim bu amca?” diye sordu. Aysun utanmıştı kemküm ediyordu. Bu güç vaziyete onu ben düşürdüğümden mevzuyu düzenlemek bana kalmıştı, “Annen benim ilkokul dostum, beraber geliştik, ben yurtdışındaydım yeni geldim, birbirimizi özledik, birkaç gün bizde kalacaksınız. Annen senden çok bahsedince, seni de merak ettim. Hem sana hediyeler de getirdim.” dedim ve eve vardık. Ben hemen dışarı çıkıp kıza bir kaç hediye aldım ve geri geldim. Hediyelerini alan kızı odaya yatıran Aysun yanıma gelip, “Hınzır, bu gece beni uyutmayacan demi?” diyerek sarıldı. Aysunla sabahın dördüne kadar sikiştik, sikişecek hal kalmayınca birbirimize sarılıp yattık.
Sabah uyandığımda saat 10:15 idi, Aysun hali hazırda uyuyordu. Uyandırmaya kıyamadım ve “Bugün izinlisin, işe gelme!” diye anekdot yazıp işe gittim. İşverene vaziyeti barbarca anlatıp, “Aysun bugün rahatsız, gelemeyecek ağabey.” dedim ve işimin başına döndüm. Akşam konutta harika yemek kokuları ve tatlı bir öpücük ile karşılandım. Daha sonraki günlerde, kızı babası yanına aldı, Aysun kira olan evini boşaltıp bana yerleşti. Şimdi beraber yaşıyoruz ve hergün sabahlara kadar sikişiyoruz, çok mutlu bir hayatımız var. Üstelik ikimiz de asla konutluluk düşünmüyoruz