Merhaba seks öyküsü tutkunları. O yaz Antalya’da bir otelin barında sezonluk iş bulmuştum ve lojman da verdikleri için karımı da götürebilecektim. İlerleyen günlerde otele alıştık ve karımla hem tatil yapıyor, hem de para kazanıyorduk. Günlerden bir gün çalıştığım barda son 2 Alman alıcıyla oturuyorduk. Alıcı kalmadığı için, ben de son iki alıcıya alkollerinde eşlik ediyordum. Kafalarımız içkinin tesiriyle iyi idi. Alıcılar uzun zaman otelde kaldıkları için tanıdık insanlardı. O akşam geç olmasına rağmen, karım da barda benimle beraberdi.
Karım 40 yaşında, fiziği düzgün bir kadındır ve uzun seneler Almayada kaldığımızdan dolayı Almancası da iyidir. Sohbete o da katıldığı için, barda neşeli bir konuşma geçiyordu. Karım adamlara eşlerinin nerede olduğunu sordu. Adamlar eşlerinin ayrı eğlendiğini ve tatillerde birbirlerine pek karışmadıklarını, Diskoda kendi başlarına eğlendiklerini anlattılar. Bunlar da o akşam iki kafadar alkol almaya ve iki kafadar olarak eğlenmeye karar verdiklerini belirttiler. Karım da olağanda pek içmezdi, ama o akşam hudutlarını azıcık aşmıştı. İçkinin tesiriyle her zamankinden daha cesaretli, özel mevzuları konuşmaya başladı. Karım onlara, Türkiye’de böyle bir tutumun pek kabul görmediğini, hatta böylesi gidişatlarda cinayet dahi işlendiğini anlatıyordu. Ancak konutlu dahi olunsa, arada bir karı kocanın ayrı takılabilmesinin olağan olması gerektiğini onaylıyordu. Almanlar hayret içinde, “Demek böyle düşünen Türkler de var!” diye afallıyorlardı. Karım da bana bakarak görüşü onaylamamı bekliyordu. Ben de kafa sallayarak onay veriyordum. Almanlardan Stefan adlı olanı sözü sekse getirerek, sekste de böyle özgür dalgın Türklerin olup olmadığını soruyordu. Ben de, “Olabilir, ama çok fazla yoktur!” diye cevapladım.
Karım tuvalete gidince, Stefan birden bana, “Madem bu kadar uygarsın, karın seni başka biriyle kandırsaydı ne düşünürdün?” diye sordu. Ben de, evvelden öğrenmek kaydıyla, bu kararın karıma ait olduğunu, onu mutlu edecekse kısıtlamayacağımı belirttim. Onlar da karılarının şu anda muhtemelen başkalarıyla uyuduğunu ve bu gece kendilerine pek hayrı olmayacaklarını söylediler. Diğer alman Michael ise, oysa bu hoş geceyi sikişerek kapatmanın ne kadar iyi olacağını söylüyordu. Bana, “Türklerin ve Almanların seks yaşamı aynı mıdır, senin karın seks sırasında nelerden beğenir? Bizimkilerin hep hayali farklı yarakların tadına bakmak ve uzun sikişler yapmak!” dedi. Ben de, bizlerin de uzun sikişleri beğendiğimizi ve kadın erkek bizim de fantazilerimizin olduğunu söyledim. Benim karımın da diğer kadınlar gibi iki ya da üç erkekle aynı anda sikilmeyi hayal ettiğini söyledim. Stefan bana, “Şayet kızmazsan sana bir şey söylemek istiyoruz, karın çok çekici bir kadın ve ikimiz de onunla birliklte olmak istiyoruz. Tabi sende kabul edersen!” dedi. Hakikatinde sözün sekse dönmesinden böyle bir önerinin geleceğini hissetmiştim ve onlara, karım kabul eder ve isterse benim de onaylayacağımı söyledim. Nasıl bir duyguydu bu, bir yandan kıskançlık, bir yandan da coşku dinliyordum, ya karım kabul ederse diye.
O arada karım tuvaletten geliyordu. Bara yanaştığında makyajını tazelediğini ve üzerine o çok çekici parfümü sıktığını kavradım. Anlaşılan o da böyle bir öneriye hazırlamıştı kendisini. Bara geldi ve “Neler yaptınız ben yokken?” dedi. Ben de, “Senin söylentini yapıyorduk ve onlar da sana sahip olduğum için çok kısmetli olduğumu anlatıyorlardı!” dedim. “Ohhh, bakıyorum iyi kaynatmışsınız!” diyerek Stefan’a döndü ve kendisiyle alakalı neler konuştuğumuzu sordu. Stefan karıma, Türklerin seks yaşamından ve özellikle kendisinin ne kadar çekici olduğundan bahsetti. Ardından Michael ikisinin de kendisiyle beraber olmak istediklerini ve benim kararı kendisine bıraktığıma ilave etti. Karım vakaların çok seri büyüdüğünü, kendisinin de onlardan beğendiğini ve bana bakarak, etik olarak böyle bir öneriyi kabul edemeyeceğini söyledi. Onlar da, elbette güçle bir şeyin olmayacağını, bunun karşılıklı istekler ile reelleşebileceğini söylediler. Stefan kendilerinin yabancı olduğunu ve belki de bir daha hiç karşılaşmayacağımızı söyleyerek, fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, ikna turlarına başlamıştı.
Ben de bu arada onları incelerken, ne kadar boylu poslu ve sportif olduklarını, aynı zamanda sarışın, renkli gözlü olmalarının bir kadın için çekici olduklarını düşünüyordum. Karım yeniden bana bakarak, “Diyelim ki kabul ettim, ama kocamın yanında bu işi yapamam!” dedi. Michael hemen, “Sen işi bize vazgeç, senin etkin katılımın gerekmiyor. Biz seni en iyi biçimde hallderiz, sen istersen gözlerini kaparsın!” dedi. Karım bana bakıyor, ama bir şey söylemiyordu. Ben de ona, “Fantazini asıllaştırma şansını kaçırma, zati yabancılar, kime ne anlatacaklar ki?” diyerek Almanları destek verm. Ama ben mi söylüyordum bunları, nasıl ağzımdan çıkmıştı, kendime hayret ediyordum. Karım, “Sonra çekememek yok ve başıma kakmak da yok ama!” dedi. Ben de kıskançlık yapacak yaşları geçtiğimizi ve bundan sonra tutkularımızın peşinden gitmemizin yaşama daha bağlanmamızı sağlayacağını söyledim. “Tamam o zaman, hem yakışıklı hem de genç ve sportif görünüyorlar, umarım iyi birer de sikicilerdir!” diyerek, iki Almanın arasına oturdu. O an kalbimin duracağını sandım ve ok yaydan çıkmıştı…
Karım onlara dönerek, “Gösterin bakalım yeteneklerinizi, neler yapabiliyorsunuz!” diyerek Stefan’ın kucağına oturdu. O da ilk afallamışlıkla, “Demek sen de istiyorsun!” diyerek karımın dudaklarına yapıştı. Bense yalnızca izliyordum. Michael’de bu arada karımın göğüslerini okşamaya başlamıştı. Biri dudaklarından öpüyor, öbürü göğüslerini ve bacaklarını okşuyordu. Hemen müdahale ettim ve birinin görebileceğini ve bunun bizi çok gidişatta vazgeçebileceğini söyleyerek, “Hadi lojmana gidelim!” diye ilave ettim. Acilen barı kapattım ve yola koyulduk. Lojmana vardığımızda üçü de kendilerini içeriye güç attılar ve karımı ortalarına alarak yiyişmeye başladılar. Yatağa vardıklarında, karım ortalarında, bir eliyle hem göğüslerini okşuyor, arada bir pantolonun üstünden amını okşuyordu. Yavaş yavaş karımı atamaya başladılar. Üst tarafı sütyenle kalmıştı. Sütyeni de açmadan yukarıya kaldırarak hoş memelerini ortaya çıkardılar ve iki yandan yalamaya başladılar…
Stefan’ın eli karımın amını avuçlamış, Michael ise ayağından pantolonunu çıkarmaya çalışıyordu. Çıkınca da külotunun üstünden kalçalarını sıkmaya başladı. Sonra kendi de tamamen soyundu. Yarağını eline alıp okşamaya başladı. Öbür ise karımın pantolondan sonra daha sarihe çıkan amını külotun üstünden okşuyor ve arada parmaklarını külotun içine sokuyordu. Karım da bu arada adamın sikini okşuyor bir yandan da pantolonunun kemerini çözmeye çalışıyor ve arada inliyordu. Stefan ona yardımcı oldu ve ayağından pantolonu çıkarttı. Külotun üstünden sikinin hayli kocaman ve kalın olduğu anlaşılıyordu. Karım daha fazla sabredemedi ve elini külottan içeri sokunca, “Ne kadar büyük!” diye donakaldı. Stefan da gülerek, tadını alınca daha da beğeneceğini söyleyerek, karımın külotunu sıyırdı ve amını yalamaya başladı. Bu arada sikiyle oynayan Michael azıcık kaldırınca, hatırı sayılır kocamanlıkta bir siki olduğunu fark ettim. O da karımın ağzına veriyordu. Karım, “Bu da büyükmüş, amım bayram edecek!” diye inledi.
Stefan diliyle sanki karımı sikiyor ve karım da hem ağzındakini yalıyor, hem de, “Sok dilini, amımı sikilmeye hazırla!” diye inliyordu. Karım ilk defa bir yarağı naz yapmadan yalıyordu. Karımla o an için göz göze geldik. Burukluk hissetsem de, o anki zevk alışı korkuydu. Amını yalayan Stefan kalkarak yarağını karımın amına dayadı. Adamın yarağı kazık gibi görünüyordu. Karıma, “Hazır mısın? Bendenki katlanamıyor ve amının tadına bakmak istiyor!” dedi. Karım ağzında öbürün yarağı olduğu için yalnızca kafasını sallayabildi. Şimdi Stefan hafifçe bastırıyor, sikine karımın amında yol açmaya çalışıyordu. Sonra karımın kasıldığını ve hafif bir çığlık attığını duydum. Artık Stefan’ın siki amının içindeydi, ama tamamını sokmamıştı. Bir zaman bekledi ve yine yüklenerek tamamını karımın amına gömdü. Karım, “Ohhh! Ne yarakmış, sanki amımın dibini buldu!” deyip, kalçalarını oynatarak Stefan’ın sikini amının dudaklarına dayayarak, yarağın tek milimini dahi dışarıda vazgeçmedi…
Stefan girip çıkmaya başladığında karımın amı görülmeye bedeldi. Kocaman bir ağız gibi açılmış ve dudakları kabarmıştı. Stefan’ın siki girip çıktıkça karımın amının sularından parlıyor ve kafasını çıkardıkça sular amından götüne doğru akıyordu. Karımın amı da Stefan’ın sikine geçim sağlamış, zorlanmadan sikin tamamını alıyordu. Stefan daha iyi girebilmek için karımın bacaklarını omzuna aldı ve süratli süratli sikmeye devam etti. Bir ara ikisi de kasılarak boşaldılar…
Gizeme Michael’deydi ve sikini karımın ağzından çıkararak, karımın domalmasını istedi. Karım ona doğru domalarak, amını havaya dikti. Michael’de karımın kalçasını havaya kaldırarak iki eliyle götünü araladı. Yarağını yeni sikilmiş ve genişlemiş amın üstünde dolaştırdıktan sonra, karımın amına sokmadı, am siki kendiliğinden içine aldı. Karımın inlemeleri içinde sikmeye ve gidip gelmeye başladı. Çok geçmeden de boşaldı. Karıma, “Kusura bakma fazla direnemedim ve seri geldim, ama ikincisinde doya doya sikeceğim amını!” dedi. Karım amının her yanından taşan dölleri sildi. O ara karım susadığını ve bir şeyler içmek isteyince azıcık ara verdiler…
Stefan karıma götten sikmek istediğini söyledi. Karım olmayacağını, zira hiç sınamadığını söyledi. Stefan korkacak bir şey olmadığını, onu çok hoş hazırlayacağını ve götten sikilmenin tadını alınca vazgeçemeyeceğini söyleyerek ikna etti ve tekerrür dudaklarından öpmeye başladı. Karımla çok ateşli sevişiyor, her ateşli öpüşü beni de azdırıyordu. Sonra karımı ayağa kaldırıp ters çevirdi. Karım Stefan’ın önünde eğilerek bacaklarını ayırdı. Stefan karımın göt deliğini yalamaya, parmağını götüne sokmaya başladı. Karım götten ilk defa sikileceği için azıcık titriyordu. Stefan yarağını sokacağını ve karımın sakin olmasını söyledi. Yarağını usulca göt deliğine yaslayarak, hafifçe iteklemeye başladı, ama bir cinsli girmiyordu. Karım istemediğini söylüyor, ama o durmuyordu. Sonra ben vaziyetlerine acıyarak, içeriden krem çıkarıp Stefan’a verdim…
Karım Stefan’ın yarağını ve kendi götünü kremlemesini beklerken, tekerrür Michael’in sikini ağzına aldı. İyice kremlenen karımın götüne bu sefer Stefan zorlanmadan girdi, ama karım haykırıyordu, “Çıkart!” diye. O ise hareket etmeden içinde bekliyordu. Azıcık bekledikten sonra sokup çıkarmaya başladı. Artık karım haykırmıyor, götten sikilmenin tadıyla inliyor, Stefan ise zevkle karımın götünü sikiyordu. Stefan karımın göt deliğinin ne kadar dar ve ne kadar hoş olduğunu mırıldanarak gidip geliyordu…
Şimdi Michael’de uzanmış ve karımı üstüne sürüklemişti. Karımın amı bütün sikinin hizasındaydı. Stefan’a, “Sen çık, ben amına gireyim, sonra tekerrür göte girersin!” dedi. Bunu dinleyen karım iki tane kocaman sikle tost olamayacağını ve istemediğini söylüyor, ama onu kimse dinlemiyordu. Michael karımın amına bir saldırıda girdi ve arkadan Stefan karımın beline hafifçe bastırarak göt deliğinin yukarıya çıkasını sağladı ve sikinin başını karımın götünü dayadı. Bu arada Michael gidip gelmeyi vazgeçti ve siki karımın amındayken bekledi. Stephan dizlerinin üstünde sikini bastırarak çıktığı yere yine girdi. Ve karımın bağırtıları, inlemeleri eşliğinde, bir birisi sokuyor, bir öbür sokuyor, amını götünü sikiyorlardı…
Karım aynı anda hem götüne hem amına giren yarraklara alışınca, “Aaahhh, deliklerim bölündü, amımı götümü tamamladınız! Hadi sikmeye devam edin! Kocacığım sen orada esrarengiz kaldın, getir bari yarağını ağzıma ver!” dedi. Ben de hemen yerimi aldım, karımın ağzına verdim. “İyi ki başka deliğim yok!” diyen karım, ikisinin arasında çığlıklar atarak şiddetli bir biçimde boşaldı. Ama adamlar hali hazırda sikmeye devam ediyorlardı. Sonra onlar da boşalarak, amından ve götünden çıktılar ve karımın yanına uzandılar…
Karım bana, “Beni sike sike tamamladılar, bu zevki sana anlatamam, teşekkür ederim kocacığım!” dedi. Adamlar, ortalarında çırıl üryan uyuyan karıma katlanamayıp, tekerrür her yerini yalamaya başladılar. Sonra ikisi birden yaraklarını karımın ağzına verdiler ve karım azıcık yalamadan sonra yarakları tekerrür kaldırdı. Stefan koltuğa oturarak karımı üzerine çekti. Karım adamın yarağını eline alarak amına kendi elleriyle soktu. Stefan’ın yarağının karımın amına girip çıkmasını izleye Michael, “Ben de şu götün tadına bakayım!” diyerek karımın arda geçti ve sikini rahat bir biçimde karımın açılmış götüne sokuverdi. Karım yeniden zevkin doruklarını dolaşıyordu. Sonunda hepsi birden boşaldılar…
Karım yerinden kıpırdamadan, “Gel son noktayı da sen koy ve amıma geçir!” dedi. Ben de karımı masanın üstüne yatırarak bacaklarını omuzuma aldım ve zati kalkmış olan yarağımı, karımın götüne soktum ve “El aleme varda, bana yok mu?” diyerek sikmeye başladım. Karım da, “Bak sana sikilmeye hazır götümü sundum, hiç uğraşmadan sikiyorsun işte!” dedi. “Evet, daha içinde de Michael‘in dölleri duruyor, sanki krem görevi yapıyor!” diyerek, uzun olmasa da, zevkle siktim karımın götünü ve karımın götüne ben de boşalarak, geceyi tamamladık.