Bu anlatacaklarım bundan 1 hafta evvel yaşanmıştır, buraya yazma nedenim ise az evvel bu sitede çok hoş bir yazı okudum ve benim de hikayemi yazmam gerektiğini düşündüm. Ankarada bir Üniversitede talebe olarak bulunmaktayım. Balgat mahallesinde yakalayıcı bir semtte 3 dostumla ev tuttuk. Tutucu bir semtin azıcık hareketli gençleriyiz reelinde. Bundan 1 ay evvel evde tek başımayken kapı çaldı. Açtım, 30’lu yaşlarda bir adam vardı kapıda, alt komşumuz olduğunu, eşinin yaptığı sarmalardan bize de getirdiğini söyledi. O gizeme muhabbet etmeye başladık. Adının Ali ve hoca olduğunu, akşamları eve geç ve bitkin geldiğini, bizden gelen sesten çok rahatsız olduğunu söyledi. Kendisinden özür diledik. Muhabbetimiz koyulaşmıştı Aliyle artık.
Bir akşam balkonda sigara içerken alt balkonda bir tıkırtı duydum. Eğilip baktığımda karşılaştığım manzara mucizeviydi, altında kısa bir şort, üzerinde ise göğüslerini neredeyse tamamen gösteren bir bluz giymiş olan bir bayan vardı. Alinin karısı olmalıydı bu. Mutfaktan balkona sızan ışık onu sanki bir güneş tanrıçası gibi göstermekteydi. Bedeninin hoşluğu her hücremi titretti. O da benim gibi sigara içiyordu. Eğilip bir iyi akşamlar dilesem mi diye düşünürken, oturduğu sandalyeden küllüğe meyletti ve o gizeme şortunun altındaki saklı definenin bir kısmını görmüş oldum. İçinde siyah renkte bir tanga vardı ve çatala doğru olan kısmı dantelliydi. Ben artık görüşebilecek vaziyette değildim zati ve sanki süzülürmüş gibi mutfağa geçti, ışığı söndürdü. Tam gördüklerim belleğime kazınmıştı, ekleme yaktığım öteki sigaramla onu sikmenin tasarılarını yapmaya başlamıştım dahi. Bunun için en iyi yol Türk adetlerini kullanarak, gelen tabağın boş döndürülmemesi olabilirdi.
Bir sonraki gün mektebim yoktu, öğlene doğru kalkıp marketten irmik tatlısı yapmak için malzeme almaya gittim. Yemek mevzusunda gayet hünerliyimdir. Malzemeleri alıp bir an evvel işe koyuldum. Takribî yarım saat sonra tatlım hazırdı. Hemen üzerimi giyindim ve alt katın kapısını çaldım. Evde olduğunu öğreniyordum, zira Ali ile konuşurken eşinin çalışmadığını öğrenmiştim. Kapıyı çaldım, açtı. Öylece kalakalmıştım. Üzerinde dün akşam gördüğüm giysiler vardı. Minik bir tebessümmeyle, üst komşuları olduğumu söyledim ve kendimi tanıttım. Yolladığı sarmaların ne kadar lezzetli olduğunu söylerek övgüler yağdırmıştım. Kapı muhabbetimiz iyi derinleşti. Kendisi de bizim üniversiteden mezun olalı 2 yıl olmuş. Benim de son senem olduğunu filan anlatarak mevzuyu iyice uzatma mücadelelerine girişmiştim…
Takribî 15 dakikalık kapı sohbetimizde ben devamlı göğüslerine bakıyordum. Reelinde onu deliler gibi arzuluyordum o an, ama bir anda üzerine saldıramazdım. O da göğüslerine baktığımı fark ediyordu ve konuşurken iyice ön tasarıya çıkartmaya çalışıyordu. Benim aletim kazık gibi olmuştu dahi. Onun da benim aletime bakmaya başladığını fark ettim. Çok büyük bir aletim yok reelinde, 17 cm, ama azıcık kalın, başka bir deyişle üzerimdeki eşofmandan rahatlıkla emin oluyordu, ama umurumda dahi değildi. Ben onun göğüslerine, o benim aletime bakmayı sürdürerek devam ediyordu sohbetimiz. Bir an sonra içerden telefonu çaldı ve içeri geçti. Kapı sarihti. Acaba içeri girip onu deliler gibi siksem mi diye düşünürken terlemeye başlamıştım dahi…
15-20 saniye sonra gelip, bana teşekkür etti, elinde telefonu vardı. Ben de teşekkür ederek evime çıktım, ama onu hali hazırda deliler gibi arzuluyordum. Aradan yarım saat geçmişti ki, kapı çaldı. Açtım, o idi. Beni az evvel beni kovar gibi yolladığı için özür diledi ve “Bana ikram edebileceğin bir çayın var mı?” diyerek içeri girdi. İşte, onu deliler gibi sikeceğim an geldi dedim içimden, emret ettim ve ocağa su koydum. Evin yapısından konuşmaya başladık. Bana, “Senin odan neresi?” dedi. 3 oda da yan yana bizim evde, gösterdim, benimki kapıya en uzak olandı. “Kavramalıydım!” dedi. “Neyi?” dedim. “Kocam herzamanki gibi bitkin bir halde götünü dönüp uyuyup yatarken ben bazı geceler senin sevişme seslerini yatamıyorum, ama neyse…” dedi. “Devam et!” dedim. “Yatakodama gelen seslerinizle azıyorum!” dedi.
Benim de arada gidenim gelenim olur hani. “Kusura bakma, birdahakine ya daha suskun yaparım, ya da seni de çağırırım!” dedim. İkimiz de hafifçe güldük. Reelinde ikimiz de istiyorduk bunu, ilk atağı beklemekteydik. Evde yalnızca poşet çay vardı, yaptım ve geldim. O salonda koltukta oturmuş beni bekliyordu. Ben onun o göğüslerine, o benim aletime bakıyorddu. Elimde çay varken saklayamazdım, zati gizlemek isteyen kim ki