Merhaba, sex hikaye sitesinin okuyucuları, ben İstanbuldan Adnan. 36 yaşındayım ve evliyim. Esnaflık, başka bir deyişle semtte Bakkallık yapan biriyim. Haliyle de insanlarla içli dışlı olarak yaşıyoruz, her gün, her yaştan insanlarla, her türlü şeylerlede karşılaşıyoruz. Daha dükkanı yeni açmıştım ve alıcılarımı yeni yeni tanımaya başlamıştım. Gelenler, “Hayırlı olsun!” deyip azıcık sohbet ederlerdi.
Birgün gelen mülkleri yerleştirmeye dalmışken, “Merhaba!” diyen kadife gibi sexy bir sesle irkildim. Arkamı döndüğümde daha da şok olmuştum. Karşımda sanki bir Huri duruyordu. Takribî 1.70 boylarında, 65 kilo kadar, bütün bir manken bedeni miktarlarında, Türbanlı, esmer hoşu bir afet. Bir an durakladıktan sonra, “Buyrun?” dedim. Bana, “Hayırlı olsun, iyi ki yakınımıza açtınız bakkalı, çok iyi oldu!” dedi. Birkaç birşeyler alıp, “İyi günler, görüşürüz!” deyip gitti. Bense hali hazırda kendime gelememiştim. Aynı hatun birkaç gün sonra yeniden geldi, güler bir suratla, “Nasılsınız? O gün azıcık seriyle gelip gittim, tanışma fırsatımız olmadı, benim adım Seda, karşı binada oturuyorum.” dedi. “Ben de Adnan, tanıştığıma memnun oldum!” diyebildim yalnızca. Banalinde çok patavatsız olan ben, sanki onu görünce süt dökmüş kedi gibi oluveriyordum ve kendime donakalıyordum. Türbanlı olmasına karşın çok hoş ve sexy bir bayandı, hele kokusu beni dahada büyülüyordu.
Hatun artık hergün gelmeye başlamış ve her geldiğinde sohbetlerimiz azıcık daha artmaya başlamıştı. İçten olmuş, bir dost ve arkadaş gibi olmuştuk. Bazen günde 9-10 sefer geldiği oluyordu dükkana. Yeniden dükkana geldiği günlerden birinde, hava sıcak olduğundan, ince bir etek, üstüne de uzun kollu bir badi giymişti. Ama badisi çok dar ve tüm göğüsleri ortaya çıkmış bir biçimdeydi. Ben tabi aniden uçtum, yeniden mükemmel bir görüntü vardı karşımda. Benden bir poşet isteyip, yumurta alacağını söyledi ve bütün karşıma domalmış bir biçimde yumurtaları seçmeye başladı. Eteğinin de ince oluşundan dolayı, altındaki o yusyuvarlak kalçalarının arasına girmiş minicik Tangasını da görünce, o an saldırmamak için kendimi güç yakaladım. Bir an kendime geldim ve kendi kendime Adnan sen ne yapıyosun, esnafsın sana hiç yakışıyor mu! demeye başladım. Bir yandan da o görüntü gözümün önünden gitmiyor, sikme hayali ile avunup duruyordum.
Bir de tabi evliliklerimiz var, o evli, ben evli, bu gidişatı dahada güçe sokuyordu. O hergün alışverişe gelip gidiyor, hep etek giyiyor, ben de görüntüsü ve dükkanı saran kokusu ile yönet ediyordum. Cesaretsizlik mi, yoksa esnaf olmanın fobisi mi beni ona açılmaktan alıkoyuyordu, öğrenemiyordum. Böylece aradan 2-3 ay gibi bir zaman geçmişti. Birgün tez ile dükkana gelip, ablasının hastalandığını, benim otomobilimle onu acil ablasına götürüp götüremeyeceğimi sordu. Ben de, “Natürel ki götürürüm!” deyip, hemen hanımı dükkana çağırdım ve Seda ile ablasına doğru yola koyulduk. Yolda giderken sohbet ettik azıcık işte. 2 kardeş olduklarını o an bildim. Kendisinin 30 yaşında olduğu, ablasının 42 yaşında olduğu ve yalnız yaşadığını, hiç evlenmediğini, anne ve babasının memlekette yaşadığını, buna eş şeyleri konuşarak ablasının evinin önüne geldik.
“Ablamı alıp geleyim de hemen sağlık kurumuna götürelim!” dedi ve yukarıya çıktı. Ben altta otomobilde onları beklerken, 5 dakika sonra Seda tekerrür alt inip, çok ehemmiyetli birşey olmadığını, sağlık kurumuna gerek görmekdiklerini, benim de yukarıya gelip bir çay içip gidebileceğimizi söyledi. Ben de azıcık çekinerek de olsa Seda ile yukarıya çıktım. Ablasına geçmiş olsun deyip, bir kenara oturdum. Ama ne palavra söyleyeyim, ablasının azıcık yaşı geçmiş olmasına karşın, yeniden de Seda kadar hoş ve sexy bir bayandı ve o da kapalıydı. Kafamdan bu da ne sikilir be, amı gevur amı gibi yanıyordur bunun da düşünceleri geçerkern, ablası, “Sedacım yatakodasındaki dolabın üstünde kalın yorgan var, gitmeden onu bana indiriver, üşürsem onu örterim!” dedi. Seda, “Tamam abla!” deyip yatakodasına gitti. Ama hemen geri geldi ve bana, “Orası çok yüksek, merdivene çıkmak gerekli, korkuyorum, merdiveni tutarmısın?” dedi. Ben de, “Tabi!” deyip odaya geçtik…
Seda merdivene çıktığında kafamı yukarıya kaldırmamla beraber tam dünyalar benim oldu sanki. Sedanın hep o hayalini kurduğum tangası ve harika götü artık gözlerimin önündeydi. O muhteşem görüntü beni aldı götürdü. Seda yorganın ucunu bana doğru uzatıp, “Yorganı tutabilirmisin, çok ağır!” dedi. Gözüm tangalı götünde, bir elim yorganda iken Seda merdivenden inmeye başladı. İki basamak inince birden balansını kaybetti ve benim üzerime düştü belki de öğrenerek kendini attı kucağıma. Haliyle ikimiz birden yere yuvarlandık. Sedanın eteği başına geçmiş bir biçimde yerde uyuyor, benim elim de onun kalçalarında ve gözlerimin önünde tangasının yanlarından dışarı taşan bir amcık bana bakıyordu. Artık bu saatten sonra erkekliğe söz getirecek değildim herhalde, üstelik kısmet ayağıma kadar gelmişken Gökten kucağıma düşmüşken desek daha doğru olur…
O pozisyondan ikimiz de kalkmak istemiyorduk. Hafiften Sedanın kalçalarını okşamaya başladım. Sedadan ses çıkmayınca daha cesaretlenip öne doğru elimi kaydırmaya başladım. Tangasının yanından elimi içeri soktuğumda, sanki elim sobaya girmiş gibi yanıyordu ve amı ıslanmıştı. O da istiyordu demek ki. Usulca kafamı bacaklarının arasına sokup amcığını yalamaya başladığımda Sedanın minik minik inlemeleri başlamıştı. Tangayı sıyırdım, kalçasını azıcık kaldırdım, artık vazgeçin yalamayı sanki yiyordum amını. O da artık inlemelerini arttırıp, elleri ile başımı amına iyicene yapıştırıyordu. Biz bu arada ablasının içeride olduğunu tamamen unutmuştuk ve işimize bakıyorduk. 2 dakika sonra ikimiz de anadan üryan kalmıştık. 69 yapıp, o da benim yarağı ağzına almış dondurma gibi yalıyordu. Bir müddet yalaştıktan sonra Seda, “Ben artık dayanamayacağım!” diyerek üzerime çıkıp, benim yarağın üstüne birden oturuverdi ve “Ohhhhhhhh!” diyerek inip kalkmaya başladı…
Seda çılgın gibi zıplıyor ve inliyor, ben de alttan pompalıyordum. Bir müddet böyle sikiştikten sonra, Seda bir yandan zevk çığlıkları atarken, bir yandan da beni ilk gördüğü günden beri arzuladığını ve hep bugünü beklediğini söylerken aniden sarsılarak ve haykırarak orgazm oldu. Sonra birden üzerimden inerek sırtüstü yere halıya uzandı ve “Hadi Adnanım sen de çık göklere, vazgeç döllerini içime!” diyerek bacaklarını ayırarak havaya kaldırdı. Ben de yuvarlanıp bacak arasını yaklaştım ve bacaklarını omuzuma alarak amına girdim. Uzun zamandır sikmeyi hayal ettiğim kadının altımda olmasının verdiği coşkuyla, daha amına 5’inci teşebbüste boşaldım ve sedanın üstüne yığıldım. O çok istediğim Sedaya sahip olmuştum artık…
Zevkten mayışmış bir halde ve kendimden geçmiş bir biçimde, yarağım Sedanın amında küçülürken, “Bitti mi işiniz?” diyen ablasının sesiyle kendime geldim. Kafamı çevirdiğimde ablasının bizi izlediğini gördüm. Ablası Seda ile sikişmemizin ne kadarını izledi bimiyorum ama, agresif değildi, aksine gülerek içeriye doğru gitti. Dükkanda bekleyen benim hanımı şüphelendirmemek için, hemen giyinip çıktık. Yolda giderken Seda bana herşeyi anlattı. Beni çok istediğini, ama bunu bana söyleyemediğini, ablasının da böyle bir fikir verdiğini söyledi. Ablası iyi ki de vermiş böyle bir fikri, bana kalsaydı hali hazırda Sedanın tangasının hayalini kuruyor olacaktım. Ama şimdi, Sedayı yarın nasıl bir pozisyonda siksem, acaba götten de verir mi, acaba ablasını da sikebilirmiyim hayalleri kuruyorum :