Slm. Ben Murat. 46 yaşındayım. İzmirde yaşıyorum. Karım 3 sene evvel ölüm etti. Tek oğlum var ve yurtdışında Almanyada yaşıyor. 3 yıl dul kaldıktan sonra, oğlumun da rızasıyla geçen ay tek çocuklu dul bir hanımla evlendim. Yeni eşimin 16 yaşında Liseye giden bir kızı var ve o da bizle yaşıyor. Geçenlerde Kayınvalidem rahatsızlanıp sağlık kurumuna kaldırılınca, eşim bir müddetliğine annesine bakmaya Konyaya gitti. Konutta üvey kızım Tülinle yalnız kalmıştık. Tülin yeni serpilmiş çok sexy bir kızdı ve bana daha ilk günden sıcak davranıyor, her gördüğünde boynuma sarılıyordu. Ben de ona karşı kendi çocuğummuş gibi davranıyor ve beğeniyordum. Gayet mutlu bir aile yaşantımız vardı.
Eşim Konyaya gideli iki gün olmuştu. O gece Tülin banyo yapmaya girmiş ve banyoda uzun vakit kalmıştı. Tülin banyodan çıktıktan sonra WC’yi kullanmak için banyoya girdim. Banyodaki çöp sepetinde üstüne prezevatif geçirilmiş bir salatalık bulduğumda inanın şok olmuştum. Hemen salatalığı alıp Tülinin odasına gittim. Tülin bedeni havluya sarınmış bir biçimde aynanın karşısında saçlarını tarıyordu. Salatalığı göstererek sordum, “Kızım bunu sen mi kullandın?” diye. Tülin evvel inkar etti, ama konutta bizden başka kimse olmadığı için itiraf etti. Ağlayarak, “Evet baba, ben kullandım! Ne olur anneme söyleme, beni öldürür!” dedi ve boynuma sarıldı. Neden öğrenmiyorum ama Tüline kızamadım ve “Tamam kızım, söylemem!” deyip durgunlaştırdıktan sonra odasından çıktım. Farklı düşüncelerle ve kafam darmadağınık birşekilde yatakodama yatmaya gittim…
Bütün soyundum, Boxerimle yatağa girdim, Tülin havluya sarılı bir biçimde girdi yatakodama. Yanıma gelip, “Kızmadığın için teşekkür ederim yakışıklı babam benim! Anneme söylemeyeceksin değil mi babacığım?” diyerek yanağımdan öptü. Mis gibi Şampuan kokuyordu. “Söylemeyeceğim dedim ya kızım, aramızda gizem kalacak! Az evvel afallamışlıkla Sağlıklar olsun demeyi unuttum…” deyip ben de Tülini yanağından öptüm ve “Sağlıklar olsun!” dedim. “Babacığım, bu gece senle yatabilirmiyim?” dedi ve yanıtımı beklemeden üzerimdeki Pikeyi kaldırıp yanıma uzandı. Sol kolumun üstüne uyumuş, kolunu çıplak vücuduma sarmıştı. “Böyle yatarsan hastalanırsın kızım, Pijama filan giyseydin!” dedim. “Kurudu zati, hava sıcak!” dedi. “Peki, sen öğrenirsin!” dedim. Tamamen sarılmıştı bana. Üzerindeki havlu kaymış, sağ memesi ortaya çıkmıştı. Havlusunu yukarıya sürükleyerek açılan memesini kapadım. Tüm vücudunu beni dayamıştı, “Babaaammm benim, seni öyle seviyorum ki!” dedi.
“Ben de senden hoşlanıyorum kızım!” dedim. Tülin de, “Ama ben seni daha değişik seviyorum baba, sana aşığım ve senden başka erkek tanımak istemiyorum!” dedi. “Tülin yavrum, ben senin üvey de olsa babanım, sen de benim kızımsın, böyle bir duygu ihtimalsiz!” dedim. “Neden baba? Neden ihtimalsiz? Çok mu ayıp? Çok mu günah? Olsun varsın, ne çıkar?” diyerek üzerime doğru uzandı. Üzerindeki havlu beline kadar inmiş, üst kısmı tamamen çıplak kalmıştı. Çıplak memelerini kıllı göğsüme dayamıştı, kasıklarını kasıklarımın üstüne koymuş, sağa sola sallanıyordu. Çenemi, burnumu, yanağımı öpüyordu durmadan. Sonra dilini dudaklarımın üstünde dolaştırmaya başladı. Başımı ellerinin arasına almış, dilini dudaklarımı nemlendiriyordu. Yarağım muhteşem sertleşmişti ve Boxerimi zorluyordu. Tülin de kasıklarını inadına üstüne bastırıyordu. “İhtimalsiz dediğin duyguyu bak şu anda kasıklarımı seziyorum babacığım!” diyerek dudaklarımı öpmeye başladığında, artık ben tamamen çileden çıkmıştım. Dilini ağzıma sokmuş, üst dudağımı ısıra ısıra öpüyordu…
Üzerindeki havluyu sürükleyip aldığımda artık anadan üryandı. Ellerimi uzatıp kalçalarını yakaladım. Amını Boxerimin üzerinden yarağıma sıkı sıkı bastırıyordu. Bir an gözlerime baktı ve “İçime girmeni istiyorum!” dedi. “Tülin kızım, sen ne diyorsun?” dedim. “Babammmm! Aşkım benim! Gir içime!” dedi. “Tülin, kızım yapma, sen bakiresin!” dedim. Tülin de, “Bakire olup olmadığıma emin değilim, belki salatalıkla bozmuş olabilirim öğrenmiyorum, bekaretimi sonra düşünürüz, bak şuanda anadan üryan kollarındayım, bak ellerin kalçalarımı sıkıyor, bak dudak dudağa öpüşüyoruz, sence bunların anlamı ne?” diyerek dudaklarını boynumdan göğsüme, meme uçlarına doğru indirmişti. Hafif hafif ısırıyordu. Aniden soluma sırtüstü uyuyup beni üstüne çekti ve “Hadi sevgilim öp beni, öpp!” diyerek dudaklarını uzattı. Sol kolumun üstüne dayanıp dudaklarını aldım ağzıma. Delice öpüşüyordu benimle. Sağ elimle memesini yoğuruyor, o diriliği oldukça derinden seziyordum. Uzun vakit dudaklarımız ayrılmadı. Daha sonra santim santim altlara inmeye başladım. Uzun boyunu, geniş omuzları, diri memelerine. Uçları nasılda kabarmıştı. “Ohhhh, aşkkıımm, emm, emmm hadiii!” diyerek memesinin tamamını ağzıma verdi. Büyük bir hırs ve zevkle emiyordum. Parmakları saçlarımın arasında, uzun bacakları kalçama üzerini geziyordu…
Sonra daha altlara, göbeğine indim. Tülin coşkudan tir tir titriyordu. Göbeğinin deliğinde dilimle oldukça uzun daireler çizerek oyalandım. Azıcık daha alta indiğimde, kasıklarını dudaklarıma doğru itmeye çalışıyordu. Kafamı kaldırıp baktığımda, amı bir kayısı halinde gözlerimin önüne serilmişti. Bacağının amıyla birleştiği yerden öpmeye, yalamaya başladım. Amında tek tüy yoktu, kaymak gibiydi. Sanırım banyoya girdiğinde halletmişti. Bu surattan uzun kalmıştı banyoda. Dilimle amının dudaklarına değdiğimde derinden bir ‘Ohhhhhh!’ çekti ve “Evett, eveet devam ett, hadiii!” dedi. Sıkı sıkı kapalı am dudaklarının arasına dilimi soktuğumda, iki eliyle saçlarımdan kavrayıp bastırdı ve “Oohhh, eveeettt orasıı, orası aşkıımmm, işte orası, devam ettt! Ohhh, Simge böyle yalayamıyor!” dedi. Klitorisi kabarmıştı, evvel dilimle oynadım, sonra dişlerimin arasına aldığımda Tülin kasılmaya başlamıştı. “Ooohhh babammm, canıımmm, erkeğiimmm, ooohhh, uçur beniii!” diye inliyordu. O kadar ıslanmıştı ki amı, dilim yapış yapış olmuştu. Bacaklarını sırtıma vuruyordu şuursuzca. Sonra yavaş yavaş kasılmaları eksildi, soğukkanlılaştı. Orgazm olmuştu. Dilimi yine amının içinde dolaştırdığımda, “Aaayyyy, yapmaaa, ohhhh, hiç böyle olmadımmm, sen Simgeden daha iyi yapıyorsun!” diye inliyordu.
Sonra beni üzerine sürükleyip kollarını boynuma doladı. Yarağım Boxerin üst kısmından çıkmış Tülinin göbeğine doğru uzanmıştı. Tülin, “Aramızda artık en minik bir gizem kalmadı yakışıklı babam benim, birbirimizi bütün anlamıyla gördük dimi?” diye gülüyor, yanaklarımı dudaklarımı nereme rastlarsa oramı öpüyor, kasıklarını da kasıklarıma doğru bastırmayı bakımsızlık etmiyordu. Elini kalçalarıma uzatıp Boxerimi çıkarmaya çalışırken, “İçime girmeni istiyorum baba!” diyordu. “Tülin kızım, belki hali hazırda bakiresin, bakireliğini değemem, buna hakkım yok!” dedim. Tülin de, “Sen babamsın, herşeye hakkın var! Babamsın, erkeğim de olmanı istiyorum!” diyerek Boxerimi çıkarmayı muvaffak olmuştu. Elini uzatıp yarağımı yakaladı ve “İşte bunu istiyorum amıma bennn!” dedi. “Tülin yavrum, bakire olup olmadığından emin değilsin, onun için yapmak istemiyorum!” dedim. Tülin doğrulup doğrulup iki eliyle yakaladığı yarağımı ağzına aldı. Büyük bir iştahla emiyordu. Yarağım çok sertleşmişti…
Yarağımı bir vakit yalayıp emdikten sonra durdu ve “O zaman arkamdan girrr! Hadi aşkkıımmm, götümü sik!” dedi. Ben de, “Bak işte o olur!” deyince, keyifle yataktan kalkıp koşarak odasına gitti. Döndüğünde elinde krem kavanozu vardı. Yatağa oturdu, göğsümden iterek beni sırtüstü yatırdı. Büyük bir dikkatle yarağımın her tarafını kremledi. Taşaklarıma kadar her yerim krem olmuştu. Sonra kremi etajerin üzerine koyup yanıma yüzüstü uzandı ve “Hadi gir arkama, sik götümü!” dedi. Ensesinden başlayarak altlara doğru öpmeye, yalamaya başlamıştım. Düzgün, pürüzsüz sırtı, incecik beli, çıkık kalçalarıyla bir Tanrıça gibiydi. Dakikalarca öpüp yaladım Tülini. Kalçalarının arasına geldiğimde inliyordu. Götünü hafifçe kaldırıp dudaklarımı kalçalarının arasına gömdüğümde kendisini bana doğru bastırmıştı. Dilimle götünün o minik deliğini yalamaya başladım. Sonra parmağımı usulca içeri sokmaya çalıştım, ama götü öyle sıkıydı ki girmiyordu. Parmağımı ağzımda nemlendirip deliğe dayadım ve hafifçe bastırdım. İrkilir gibi oldu, zorlanıyordu. Kavanozu alıp orta ve işaret parmağımı kremledim, sonra deliğe bastırdığımda ilk boğuma kadar girivermişti. “Oohhh babacığım harika, devam ett, devam ett!” diye inliyordu. Parmaklarımı azıcık daha soktum, sonra azıcık daha. Sonra tamamı girmişti iki parmağımın. Bir parmağımı daha soktuğumda, canı azıcık yanar gibi olmasına karşın devam etmemi istiyordu…
Parmaklarımı götünde ileri geri oynatırken, o da kalçalarını bana doğru itip parmaklarımı içine almaya çalışıyordu. Sırtını ensesini öperek parmaklarımı götüne sokup çıkarıyordum. Birden dönerek sırtüstü uyuyup, beni üstüne çekti. Eliyle kremlediği yarağımı yakalayıp götünün deliğine dayadı. Alt yukarıya oynattıktan sonra belime doladığı bacaklarını kendine doğru sürükleyerek, “Haydi aşkım şimdi!” dedi. Hafifçe bastırdığımda kremli yarağımın başı kertiğine kadar götünün içine girivermişti. “Aahhh çok acıdııııı!” diyerek dudaklarını ısırıyordu. Durdum ve “Canım kızım, çıkarayım mı?” diye sordum. “Hayıırrrrr, hayııırrr çıkarma baba, içimde kal ne olur, geçer şimdi!” dedi. Bir vakit daha bekledim, sonra yine yüklendim. Santim santim giriyordum götüne. “Kendini gevşek vazgeç canımmm kızım, hafifle azıcık, hafifle!” dedim. Kollarını sıkı sıkı sarmıştı boynuma. Dudaklarını ağzıma aldım, ne olacaksa olmalıydı artık, kalçalarının altından kavrayıp kasıklarımı basıverdim. Tülinden ne dediği anlaşılmayan bir inleme çıktı. Tamamını sokmuştum artık, 21 cm lik koca yarak taşaklara kadar Tülinin götüne saplanmıştı…
Dudaklarımı ısırıyordu. Acı sürüklüyordu. Uzun vakit kasılmaları geçmedi. Neden sonra rahatlamaya başladı ve hareketsiz kaldı altımda. Bacakları hali hazırda kalçalarımın üzerindeydi. Ben hiç hareket etmiyordum. Acısı azıcık gevşediğinde, “Ölüyorum sandım bir an, bu nasıl bir şey, sanki bağırsaklarıma sopa girmiş gibi, içimi doldurdun!” dedi. “Tülin canım, tamam, geçti, şimdi ağır ağır çıkacağım içinden!” dedim. “Hayıırrrr, hayııırrr, sakın çıkma, böyle kal aşkımm!” dedi. “Ama canın çok yandı kızım!” dedim. “Evett, hemde çookk, ama şimdi böyle iyi!” dedi. Kasıklarımı 2 cm kadar geri sürükleyip yine bastırdığımda, kısa bir ‘Aahhh!’ geldi. “Hali Hazırda acıyor mu yavrum?” dedim. “Pek sayılmaz babacığım, ne olur devam et, acısa da çok zevkli!” dedi. Azıcık daha sürükleyip bir daha bastırdım. Bu sefer, “Ohhhhh babacığım, harika buu!” dedi. Yarıya kadar sürükleyip bu defa daha sertçe bastırdım yarağımı. “Ohhh, sevgilim, aşkıımm, babammm, şimdi sen bana ne yapıyorsun?” diyerek bacaklarını sıkıca sarmıştı belime, kendine sürüklüyordu beni. “Sence ne yapıyorum kızım? Bilmiyormusun?” dedim. “Öğreniyorum, ama sen söyle bana, senden dinlemek istiyorum!” dedi. “Seni sikiyorum yavrum benim, seni sikiyorum canım kızım!” dedim. “Ooohhhhh, neremden sikiyorsun erkeğimm, söyle neremden sikiyorsunn?” dedi. “Götünden sikiyorum kızım, bebeğimmm benim!” dedim. “Sik babam, sik, sok köküne kadar yarağını götüme, artık o senin, her yerim senin, canımı yak, ayrıl her tarafımı, ohhhh!” diye inliyordu Tülin.
Sımsıkı sarılmıştı bana kolları ve bacaklarıyla. Dudaklarımı kemiriyordu. Tüylerimin diken diken olduğunu sezmişti, “Yarağın nabız gibi atıyor içimde erkeğimm, öğreniyorum patlayacaksın, hadi patla, hadii içime dol, akıt döllerini, hadiiii!” dedi. “Kızımmm, canııımmm, ooohhhh, Tülinimmm geliyoruumm!” dedim. Tülin de, “Bana karım dee, kızım de, ne dersen de, sik beni, sok bana, hadiii patlat içimde, tohumlarını saç götüme!” diye inleyince, oluk oluk boşalmaya başlamıştım. Götünün adalelerini sıkıp sıkıp sanki sağıyordu yarağımı. “Erkeğimmm, sevgiliiimmm, doldur içimii, doldur götümü kocaaammm!” diyerek. İlk defa kocam diyordu bana. Ne kadar zaman geçti farkında değildim, üzerine yığılıp kalmıştım. Saçlarımı okşuyordu, boynumu öpüyor, derin derin soluyordu. Yarağım hali hazırda götündeydi, sertliği pek kaybolmamıştı. “Yoruldun mu kocacığım?” dedi. “Yavrum bana böyle deme lütfen, utanıyorum!” dedim. “Utanacak ne var ki baba, bak ben utanıyormuyum? Hem, götümden de olsa içime girdin, kocam sayılırsın artık!” dedi. “Yavrum, içine girdim ama kocan olmak başka bir şey!” dedim. “Nasıl başka şey? Haaa.. öğreniyorum! Ama ben kocam olmanı istiyorum artık, babam olmandan daha çok istiyorum bunu ve kesinlikle karın olacağım, kesinlikle!” dedi.
“Yavrum, canım benim, ama ileride bu duyguların değişir, o zaman pişman olursun!” dedim. “Seninle yaşadığım, yaşayacağım hiç bir şeye asla pişman olmayacağım baba, daha yeni başlıyorum erkeğimmm!” diyerek kalçalarını yarağıma doğru basıyor, ileri geri oynatıyordu. Hakikatinde amını götünün içindeki yarağımın üst kısmına sürtüyordu. Sanırım canının yanmasından sonra uyarılmıştı, memelerinin uçları fındık gibi olmuştu. Duaklarımı dudaklarının arasına almış, dilini yine ağzıma vermişti. Hafif hafif basıyordum. Kalçalarını sağa sola sallıyor, götündeki yarağımı daha net sezmeye çalışıyordu. “Hayrola kızım? Yeniden azdın sanırım?” dedim. “Ooohhh evet erkeğimm, içimde sertleşiyorsun yeniden, ooohhhh, hadi sok bana yine noluurr!” diye yalvarmaya başladı. Ben de yarağımı götünden çıkarmadan birden sırt üstü dönüp, kollarımın arasındaki vücudunu üzerime aldım. Üzerimde oturur gidişata geldi. Hafifçe kalkıp götüne saplanmış yarağıma baktı, kırmızı gece lambasının ışığında sanki sopa gibi saplanmış duruyordu yarağım. Tekerrür oturdu üstüne, arkaya doğru dayandı, parmağını uzatıp klitorisini okşamaya başladı…
Bu arada yarağımın üzerinde kalçalarını ileri geri oynatıyordu. Başını geriye atmış, gözlerini kapamıştı. Solukları süratlenmişti. “Murat, kocammm, aşkkkııımmm, babamm, hadiiiii, hadiiiii sok karınaaa, oohhh haddii!” diyerek oturup kalkıyordu. Elimi amına uzatıp, orta parmağımla oldukça ıslanmış amının dudaklarını aralayıp klitorisine eriştim. Bu arada yarağım yeniden kütük gibi olmuş, götüne girip çıkıyordu. Klitorisiyle oynarken, “Ooohhh, geliiiiyoooor, aşşkkıımmm, geliyooor, sik beniii, sokk götüme, ooohhh, ayyy!” diye inleyerek yarağımın üstünde süratli süratli hopluyordu. Dayanacak halim kalmamıştı, kalçalarından sıkı sıkı kavrayıp tam eforumla kasıklarımı kaldırarak yarağımı götünün derinliklerine dayadım. Tülin, “Siikkk götümmüüüü, sookk banaaa babammm, erkeğğiimmm, aaayyy!” diye haykırırken ben yeniden boşalıyordum. Bu kereki çok daha şiddetliydi. Kalbim sıkışıyordu. Tülin ise kasılıp kalmıştı, götünü tam gücüyle yarağıma bastırmış, öylece kalmıştı. Üzerime uzandığında soluk soluğaydı. Sonraları sakinledi ve hareketsiz kaldı…
“Tülin? Kızım? İyimisin?” dediğimde sesi çıkmıyordu. Yalnızca derin derin soluyordu. Sanırım çok yorulmuş, sonunu yatakalmıştı. Yarağım hali hazırda götündeydi. Usulca üzerimden yanıma aldım. Götünden çıkmıştım ama yarağım hali hazırda sertliğine gözetiyordu. Tülini kolumun üstüne yatırıp, sol yanına döndürdüğümde kalçaları kasıklarımdaydı. Karımla da yatarken 66 pozisyonunda, başka bir deyişle kaşık pozisyonunda, yarağımı arkadan bacak arasına sokup amına değdirerek uyumayı severdim. Sağ bacağını hafif kaldırdım, yarağımı amının dudaklarına dokunacak biçimde bacak arasına soktum ve arttan sarıldım. Tülin uyku sersemliği içinde kalçalarını oynatarak amının dudaklarını yarağıma sürtmeye başladı. Güya ben o pozisyonda yatacaktım, ama Tülinin uykusunda yarağıma yaptığı fırça badana sayesinde amının suları akmaya ve yarağımı kayganlaştırmaya başlayınca, aldığım muhteşem zevkten, ben de kasıklarımı hafif hafif oynatmaya ve yarağımı ileri geri yapmaya başladım…
Tülinin amı vıcık vıcık sulanmıştı ve yarağımın başı arada sırada rotayı afallayıp amının deliğine denk geliyordu. Amına sokmamak için kendimi güç zaptediyordum. Yeniden amının deliğine denk geldiğinde Tülin aniden uyandı ve “Evet orası! Lütfen baba, gir oraya! Amımı sik!” diye yalvarmaya ve amını yarağıma bastırmaya başladı. O saniye artık hiçbir şeyi düşünecek gidişatta değildim, iblise yenildim ve Tülinin suları akan tazecik amına yavaş yavaş girmeye başladım. Girdiğim her santimde, “Ohhhh babam benim, sik beni, sik amımı!” diye inliyordu. Birkaç dakika sonra artık yarağımın tamamı o tazecik amındaydı. Sıcacık ve daracık amı yarağımı kavuruyordu resmen. Azıcık içinde bekletip pompalamaya başladım. Daha sonra onu sırtüstü çevirip, bacaklarını omuzuma attım ve amına girip çıkmaya başladım. Takribî 15 dakika sonra ikimiz birden haykırarak boşaldık. Yarağım amında, Tülin altımda iki büklüm inlerken, amından döllerim dışarı akıyordu…
Bir vakit öpüşüp, birbirimize sarıldık ve kucak kucağa yattık!